Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19335 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11594 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş davalı tarafından duruşma talep edilmiş ise de; işin mahiyeti itibarıyla duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili; müvekkilinin, 08.04.2013 tarihinden iş akdinin eylemli olarak feshedildiği 18.02.2014 tarihine kadar çalıştığını, işyerinde çalışanlara yapılan kötü muamele, insanlık dışı davranış biçimi, çalışma saatlerinin düzensizliği ve aşırı çalışmaya zorlanma, eylemli olarak iş şartlarının işçi aleyhine değiştirilmesi, ve işçinin maaşının eylemli olarak azaltılması, çalışana sürekli insan olmadığının ve değersiz olduğunun hissettirilmeye çalışılması, eşit davranma borcuna aykırılık, fazla mesailerin ödenmemesi, resmi kayıtlara yansıtılmaması vb. sebeplerden dolayı işyerinde çalışanların çoğunluğunu teşkil eden 46 kişi ve müvekkilinin sendikaya üye olduklarını, sendikaya üyelik sonrasında müvekkili ile üye olan çalışanlara baskının daha da arttırıldığını, bu baskı sonucu bir kısım çalışanların sendika üyeliğinden istifa ettiklerini, davalı işverenin, çalışanların sendikaya üye olmasının sebebi olarak gördüğü davacı ve kendisi gibi üyeliği sürdürmekte kararlı çalışanlara diğerlerinden daha yoğun ve acımasız bir sindirme politikası uygulamaya başlayarak istifaya zorladığını, müvekkilin 18.02.2014 tarihinde, diğer sendika üyesi arkadaşları gibi kullandığı tırı kullanmaktan men edilerek artık kendisi ile çalışılmayacağının bildirildiğini, müvekkilin işe gitmesine rağmen iş bekleyen diğer arkadaşları gibi iş verilmediğini iş sözleşmesinin eylemli feshedildiğini, müvekkilinin iş akdini diğer arkadaşları gibi sendika üyesi oldukları gerekçesiyle feshedildiği gerekçesiyle müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili; davacının iş akdinin iddia edilenin aksine mazeret belirtmeksizin yapmış olduğu devamsızlıklar sonucu işe dönmesi için müvekkil işverence çekilmiş ihtarnameye rağmen davacının işe dönmemesi üzerine iş kanununun 25/II-g maddesi uyarınca feshedildiğini, davacının günlerce işyerinde bekletilip işe gönderilmediği iddiasının doğru olmadığının açıkça görüleceğini, davacı iş sözleşmesinin 17.02.2014 tarihinde feshedildiğini iddia etmesine rağmen 20.02.2014 tarihinde alınmış 10 günlük rapor gönderdiğini, bunun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu davacının iş akdinin müvekkil işveren tarafından feshedilmediğini, müvekkil şirketin faaliyet gösterdiği iş kolunda sürekli bir sirkülasyon olması nedeniyle işgücü ihtiyacı fazla olduğu için davacının iş akdinin müvekkil tarafından feshedilmesinin söz konusu olmadığını, sendikal fesih iddiasının da doğru olmadığını belirterek davacının davasının reddi gerektiğini savunmuştur.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece davacının iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanmadığı, feshin sendikal nedene dayanmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir. E) Gerekçe:Somut olayda devasızlık yapılmaya başlandığı iddia edilen 04.03.2014 tarihinde davacının iş sözleşmesinin 18.02.2014 tarihinde feshedildiğini belirterek dava açtığı, davacı tanık anlatımları da değerlendirildiğinde davacının iş sözleşmesinin 18.02.2014 tarihinde fiilen feshedildiği, davacının iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanmadığı anlaşıldığından feshin geçersizliğine karar verilmesi yerindedir. Davacı ayrıca iş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğini iddia etmiştir. Dairemizce, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, işyerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, işyerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, işyerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir. Mahkemece yargılama sırasında davacının üyesi olduğu sendikaya yazı yazılmış. Sendika cevabında; yetki başvurularının olumsuz sonuçlanması üzerine dava açtıklarını, işyerinde çalışan işçi sayısının 90 civarında olduğu, sendika üye yasının 51 olduğu değişik tarihlerde 13 işçinin sendikadan istifa ettiği 8 işçinin ise iş sözleşmesinin feshedildiği bildirilmiştir. Ancak mahkemece sendika yetki başvurusuna karşı açılan dava sonucu araştırılmadığı, yine aynı dönem toplam kaç işçinin iş sözleşmesinin feshedildiği, sendikadan istifa edenlerin çalışmaya devam edip etmedikleri, çıkarılan işçiler yerine yeni işçiler alınıp alınmadığı bunların sendikalı olup olmadığı araştırılmamıştır. Ayrıca davacı sendikal baskı nedeniyle işverenin şikayet edildiğini belirtmiş, işveren de bu konuyla ilgili iş müfettişinin tutanağını sunmuş, ancak mahkemece söz konusu teftişe ilişkin evraklar getirtilmemiştir. Buna göre yukarıda anlatılanlar gözetilerek işyerinde çalışan işçi sayısı, fesih döneminde kaç işçinin işten çıkarıldığı, bunların kaçının sendika üyesi olduğu, sendikadan istifa eden işçilerin çalışmaya devam edip etmedikleri, çıkarılan işçiler yerine yeni işçiler alınıp alınmadığı bunların sendikalı olup olmadığı, aynı dönem sendikanın yetki başvurusunun bulunup bulunmadığı, varsa sonucu araştırılıp, müfettiş raporuna ilişkin tüm evrakların getirtilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.