MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile izin ücreti, asgari geçim indirimi alacağı ve fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı isteminin özeti: Davacı vekili, 04/09/2013 tarihinde davalı tarafından işine son verildiğini, annesinin %65 özürlü olup kendisini yakınca pansuman için 1 saat izin istediğini, davalı yetkilisinin “elemana ihtiyacımız var” deyip izin vermediğini, ondan sonra kendisinden dışarıya bir mal götürmesinin istendiğini, kendisinin de “içerde çalışıyorum, annem hasta iken izin vermediniz” dediğini, verilen görevi yapmadı diye baskı ile kendisine imza attırdıklarını, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarını istemiştir.B)Davalı cevabının özeti: Davalı vekili, davacının 13/7/2012 tarihinde işe başladığını, 04/09/2013 tarihinde işten kimseye haber vermeyerek ayrıldığını, davacının 04.09.2013 tarihinde şirket müdürüne gelerek günlük izin istediğini şirket müdürünün, davacının daha önce çok sık izin kullandığı ve şahsın o anda işi olduğu gerekçesiyle izin vermediğini, davacıya işine devam etmesinin belirtildiğini, bunun üzerine davacının, çalışmayacağını, gerekirse işi aksatacağını, sorun çıkartacağını beyan ettiği, bu nedenle davalının sevkiyatının aksadığını, amiri tarafından verilen sevkiyat görevini yapmayacağı ve görevi tekrar hatırlatılmasına rağmen yapmayacağını beyan etmesi ve işten çıkmayı talep etmesi nedeni ile yazılı savunmasının istendiğini, davacının savunmasında sevkiyata çıkmamayı belirttiğini kabul ettiğini, davacının çalışmayacağını, işten ayrılmak istediğini belirtmesi üzerine davalı yetkilisinin muhasebeye giderek işlemlerini yaptırmasını söylediğini, davacının muhasebeye gitmeyerek işinin başına döndüğünü, sonra hiç kimseye haber vermeden ve mesai saatinin bitiminden önce üzerindeki iş avansı ile birlikte işyerini terkettiğini, bu durumun 04.09.2013 tarihli tutanakla tespit edildiğini, davacının 05.09.2013 tarihinde işyerine gelmemesi nedeniyle tutanak tutulduğunu, davacı kendi isteği ile işten ayrıldığından ve hatırlatıldığı halde görevini yerine getirmediğinden davalı için iş aktinin haklı fesih koşullarının oluştuğunu, davacının kıdem tazminatını alamayacağını, iş aktinde “İşverenin işyeri adresindeki ve göstereceği başkaca adreslerde şoför olarak çalışmayı, işverenin vereceği bütün işleri ve görevleri yapmayı kabul ve taahhüt ettiği, işveren vekilleri veya amirleri tarafından verilen emirlere itaat edeceği” yönünde hüküm bulunduğunu, davacının ibraname verdiğini, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.C)Yerel Mahkeme kararının özeti:Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacı aleyhine görevi kötüye kullanma suçundan dava açıldığı ve TCK 155/1 maddesi gereğine hapis ve para cezası aldığı cezanın ertelendiği, davacının işten çıkarılmasının görevini yapmaması sebebiyle olduğu beyan edilmiş ise de şirketin müşterisinin havaalanından alınmaması mevcut görevi yapmama anlamında değerlendirilebilirse de bunun yaptırımının iş sözleşmesinin feshi olarak gerçekleşmesi makul ve ölçülü kabul edilemeyeceğinden annesinin hastalığı sebebiyle bir an önce gitmek isteyen ve izin isteyen davacıya iznin verilmemesi sebebiyle sinirlenip gitmesinin ve üzerinde şirket parasının kalmış olmasının hırsızlık ya da görevi kötüye kullanma suçu olarak değerlendirilmesinin aşırı olduğu görülmekle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, ayrıca senelik izinini kullandığı ya da ücretinin ödendiği davalı tarafından ispatlanmadığından, asgari geçim indirimi alacağının ödendiğinin de davalı tarafından ispatlanmadığı gerekçesi ile fazla mesai haricindeki taleplerin kabulüne karar verilmiştir.D)Temyiz: Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.E)Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Somut uyuşmazlıkta, dosyada mevcut ibraname çalışırken alındığı ve miktar da içermediği için geçersiz olmakla birlikte, gene dosyada mevcut, 12/8/2013-19/8/2013 tarih aralığını içeren 1 adet yıllık izin belgesi mevcuttur. Bilirkişi raporunda ise dosyada belge bulunmadığı belirtilmiştir. Bu belge davacı asıldan sorularak izin süresinden düşülüp düşülmeyeceği irdelenerek sonuca gidilmelidir.3- Asgari geçim indirimi açısından, davalı vekili tarafından bilirkişi raporundan sonra bir kısım bordrolar ibraz edilmiştir. Davalı vekili banka aracılığı ile ödendiğini savunmaktadır. Dosyadaki banka dekontları sadece fazla mesai ödemelerine ilişkindir. Dolayısı ile davalı vekiline kesin süre verilip başka bordro varsa sunması Mahkeme tarafından istenmeli, banka kayıtları da getirtilip, bordrolarda asgari geçim indirimi tahakkukunun gereği gibi yapılıp yapılmadığı, banka kanalı ile ödenip ödenmediği irdelenerek sonuca gidilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.F)Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 07/11/2016 tarihinde oybirliği ile kabul edildi.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
İşçi alacağı ilamda brüt olarak belirtilmiş ise, alacaklı vergi ve sigorta primlerini indirdikten sonra net miktar üzerinden takip yapabilir
Borçlu itirazında; alacaklı vekili tarafından Karacabey Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/896 Esas, 2011/607 Karar sayılı ilamının dayanağının işçi alacağı olup hükmedilen kıdem tazminatı ve ihbar tazminatının net ya da brut olduğunun belirtilmediği, takibe konu ilama esas teşkil eden bilirkişi raporu
Vekalet sözleşmesinin kapsamı-İlamın icrasının ayrı bir iş sayılacağı-ilamın icraya konulmaması talebinin azil sayılamayacağı
Taraflar arasındaki “avukatlık ücret alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 19.03.2010 gün ve 2010/1 E., 2010/115 K. sayılı kararın incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 23.
icra müdürünün tebligat yapılan kişilerin varlığını araştırma yükümlülüğünün bulunmadığı -hatalı tebligat - bakanlığa açılan dava -görev
Davacı M.. S.. vekili Avukat S.. B.. tarafından, davalılar T.C. Posta Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü vdl. aleyhine 19/12/2006 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/06/2012 günlü kararın Yargıtay’ca
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?