Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18989 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6061 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, işe başlatmama tazminatı ile yıllık izin ücreti, boşta geçen süre ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı davalı aleyhine açtığı davada fark kıdem tazminatı, fark ihbar tazminatı, fark yıllık ücretli izin alacağı, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti ile prim alacaklarının tahsilini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda 04.12.2013 tarihinde tefhim edilen karar ile davacının fark kıdem tazminatı, fark ihbar tazminatı, fark yıllık ücretli izin alacağı, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti talepleri hakkında karar verilmiş, prim alacağı hakkında olumlu, olumsuz bir karar verilmemiştir.Gerekçeli kararın yazıldığı 31.12.2013 günü davacı vekili prim alacağı talepleri hakkında karar verilmediğini belirterek bu talep tavzihen kabulünü talep etmiştir.Mahkemece davacı vekilinin bu talebi üzerine 06.01.2014 tarihli ek karar ile “ Prim alacağına ilişkin olumlu olumsuz bir karar verilmediği, bu nedenle davacı vekilinin 31.12.2013 tarihli dilekçesi ile tavzih talebinde bulunarak prim alacağı yönünde hüküm kurulması talep edilmiş olmakla, bu durumun tavzih ile giderilemeyeceği, ek karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından 21.05.2013 havale tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davacının 55.242,00 TL. prim alacağının kabulüne” karar verilmiştir.Mahkemenin esasa ilişkin kararını davacı vekili gerekçe belirtmeksizin,Mahkemenin esasa ilişkin kararı ile ek kararını davalı vekili gerekçeli olarak temyiz etmiştir.6100 Sayılı HMK. nun 294/1. Maddesine göre “ Mahkeme, usul veya esasa ilişkin nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar hükümdür.” Usul veya esasa ilişkin nihai kararla davayı sona erdiren Mahkeme HMK. nun 304 ve 305. Maddelerinde belirtilen istisnalar dışında hükümde değişiklik yapamaz, verilen nihai karar bozulup, yeniden yargılama yapılmadıkça hükümde belirtilen yada unutulan talep/talepler hakkında yeniden karar veremez.Somut olayda Mahkemece dava 04.12.2013 tarihinde tefhim edilen nihai karar ile sona erdirilmiş ancak davacının prim alacağı talebi hakkında olumlu, olumsuz bir karar verilmemiş, bu eksiklik “ ek karar “ adı altında verilen bir karar ile giderilmeye çalışılmış, ek karar ile nihai karar değiştirilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere kararla davayı sona erdiren Mahkemece HMK. nun 304 ve 305. Maddelerinde belirtilen istisnalar dışında hükümde değişiklik yapılamayacağından ve nihai karar bozulup, yeniden yargılama yapılmadıkça hükümde belirtilen yada unutulan talep/talepler hakkında yeniden karar veremeyeceğinden mahkemenin davacının prim alacağının kabulüne ilişkin ek kararı ve tüm talepler hakkında olumlu, olumsuz hüküm içermediğinden HMK. nun 297. Maddesine aykırı olan esasa ilişkin kararının bozulması gerekmiştir.Sonuç;Temyiz olunan esasa ilişkin karar ile ek kararın yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, tarafların esasa ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harçlarının istekleri halinde taraflara iadesine, 25.05.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.