MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 07/02/2012NUMARASI : 2009/687-2012/123DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, asgari geçim indirimi, ücret ile iaşe alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, davalı işveren bünyesinde makinist olarak 09.01.2006-22.08.2009 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile iaşe bedeli, asgari geçim indirimi, ücret, fazla çalışma, hafta ve genel tatil alacaklarını istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının iş sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın feshettiğini, son çalıştığı aydan olan ücret alacağının banka hesabına yatırıldığını, diğer taleplerinin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini feshetmekte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davalı vekil temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı dava dilekçesinde iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürmüş ise de haklı fesih sebebini bildirmemiştir. Davacıdan daha önce işten ayrılan davacı tanığı duruşmada çalışılan geminin ısıtma sisteminin fueloil ile yapıldığını ve ısıtma sistemindeki suya fueloil karıştığından tankda aşırı ısınma meydana geldiğini, bununda tehlike yarattığını belirtmiştir. Davacı tanığının bu soyut beyanı dışında davacının haklı nedenle iş akdini feshettiğine ilişkin dosya içinde başkaca bilgi ve belge bulunmamaktadır. İspat külfeti üzerinde bulunan davacı iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini somut bir delille ispat edemediğinden Mahkemece davacının kıdem tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulü hatalıdır.3-Davalı şirkete ait gemiler Türk bayraklı olduğunda bu gemilerde çalışan kişiler Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunun 12/5 maddesi ile Gelir Vergisi Kanunun 32. maddeleri uyarınca gelir vergisinden muaftır. Asgari geçim indirimi vergi mükellefi olan çalışanın devlete ödeyeceği gelir vergisinden kesilerek çalışana iade edilmesidir. Davacı gelir vergisinden muaf olduğundan asgari geçim indirimi alamaz. Mahkemece davacının asgari geçim indirimi alacağının reddi gerekirken kabulü isabetsizdir. 4-Deniz İş Kanunu’nun 26/2 maddesine göre “iş süresi, gemiadamının işbaşında çalıştığı ve vardiya tuttuğu süredir. Gemiadamının fiilen çalıştığı veya fiilen çalışmamakla birlikte gücünü işverenin emrinde bulundurduğu, iş verilmesi veya çıkması için beklediği süreler çalışma süresinden sayılmalıdır. Gemiadamının gemide (işyerinde) bulunmakla birlikte serbestçe kullandığı (yemek yeme, yatma, dinlenme, muayene ve bakım gibi) süreler çalışma süresi sayılamaz. Kısaca gemiadamının işyerinde bulunduğu zaman değil, “işte geçirilen zaman” esas tutulmaktadır. Deniz İş Kanunu’nun 28/1 maddesine göre “Bu kanuna göre tespit edilmiş bulunan iş sürelerinin aşılması suretiyle yapılan çalışmalar, fazla saatlerde çalışma sayılır”. 4857 sayılı İş Kanunu kural olarak haftalık çalışma süresinin (45 saat) aşılması halinde aşılan süreyi fazla saatlerle çalışma olarak belirlemişken, Deniz İş Kanunu hem günlük (8 saat) hem haftalık (48 saat) çalışma süresinin aşılmasını fazla saatlerle çalışma olarak kabul etmiştir. Deniz İş Kanunu kapsamında çalışan gemiadamının iş başında çalıştığı veya vardiya tuttuğu süreler, günlük 8 veya haftalık 48 saati aştığı takdirde gemiadamının fazla çalışma yaptığı ortaya çıkar. Gemiadamının ister seyir halinde olsun, ister limanda gemi içinde iken çalışmadan veya vardiya tutmadan geçirdiği süre fazla çalışma olarak değerlendirilemez. Deniz İş Kanunu’ndaki günlük veya haftalık çalışma esası nedeni ile gemiadamının günlük çalışma süresi 8 saati aşıyor ise haftalık çalışma süresinin 48 saatlik normal çalışma süresinin aşılmasına gerek olmaksızın o gün için fazla saatlerle çalışma yaptığı kabul edilmelidir. Haftalık çalışma, gemiadamının haftanın 7 günü ve günlük çalışmasının 8 saati aşmaması halinde ortaya çıkar. Gemiadamlarının 26. maddeye göre saptanmış haftalık iş süresini işbaşında ya da vardiya tutarak tamamladıktan sonra, hafta tatili gününde de aynı biçimde çalıştırılması halinde, fazla çalışmadan sözedilebilir. Kısaca gemiadamının haftalık esasa göre fazla çalışmasının tespit edilmesi için gemiadamının haftanın 7 günü çalışması gerekmektedir. Aksi halde günlük çalışma esasına göre fazla mesai belirlenmelidir. Deniz İş Kanunu’nun 28/son fıkrasına göre “Fazla saatlerle çalışmaları belgelemek üzere işveren veya işveren vekili noterden tasdikli ayrı bir defter tutmak zorundadır. Bu defterin tutulması ispat açısından önemlidir. Diğer taraftan gemi jurnali de günlük seyir durumunu, gemiadamları arasındaki değişiklikleri gösteren belge olduğundan, fazla çalışma yönünden dikkate alınmalıdır. Deniz İş Kanunu’nda açık bir şekilde ara dinlenmeleri düzenlenmiş değildir. Bu sürelerin çalışma süresinden olup olmadığı da belirtilmemiştir. Ancak gemiadamının ara dinlenmelerinin çalışma süresinden sayılmayacağı 26. maddenin 2 ve 3. fıkralarından çıkarılabilir. Zira anılan düzenlemelerde 2. fıkrada “işbaşında geçirilen sürenin” çalışma süresi sayılacağı, 3. fıkrada ise “İşveren veya işveren vekilinin, gemiadamının vardiyalarını yemek ve dinlenme zamanlarını bir çizelge ile belirtmek ve bu çizelgeyi gemiadamlarının görebilecekleri bir yere asmak zorunda” olduğu belirtilmiştir. Ara dinlenme konusunda özellikle Gemiadamlarının İkamet Yerleri, Sağlık Ve İaşelerine Dair Yönetmeliğin 30. maddesi dikkate alınmalıdır. Zira bu düzenlemelerde yemek zamanları düzenlenmiş ve 4 öğün(ki her öğün için 1 saat 30 dakika öngörülmüştür) olacağı belirtilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tarafından bildirilen tek tanığın beyanına göre yıllık izin kullandığı 15 günlük süre dışında sürekli olarak günde 14 saat çalıştığı belirtilerek fazla çalışma, hafta ve genel tatil çalışma alacakları hesaplanmıştır. Öncelikle mahkemece davacının çalıştığı gemilerin jurnalleri ile vardiya çizelgeleri dosyaya getirtilmelidir. Yine bu gemilerin liman giriş-çıkış kayıtları yine dosyay getirtilmelidir. Bu hukuki ve maddi olgulara göre davacı tarafın temyizinin bulunmaması nedeni ile davalı lehine usulü kazanılmış hak ilkesi de dikkate alınarak; a) Davacının çalışma düzenine göre günlük 8 saati aşan çalışmasının fazla çalışma olarak kabulü gerekir. b) Davacının 24 saat gemide bulunması tek başına fazla mesai için yeterli olmayacağından sunulan kayıtlara göre tespit edildiği takdirde çalıştığı veya vardiya tuttuğu saatler ile dinlenme saatleri belirlenmeli, günlük çalışma süresi somut olarak açıklığa kavuşturulmalıdır. Kayda göre tespit edilmediği takdirde ise ara dinlenmede yönetmelik hükmü dikkate alınmalıdır. Mahkemece yazılı şekilde belirtilen hukuki ve maddi olgulara aykırı olarak haftalık çalışma esasına göre fazla çalışmanın takdiren belirlenmesi hatalıdır. c) Yine bu çalışma belgelerine göre geminin seferde olduğu dönemler için davacının çalıştığı hafta ve genel tatil günleri tespit edilerek hafta ve genel tatil alacakları hüküm altına alınmalıdır.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.