MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, maaş alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı isteminin özeti: Davacı vekili, iş akti davalı tarafından haksız feshedilen davacının bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarını istemiştir.B)Davalı cevabının özeti: Davalı vekili, davacının çalışırken çalışma arkadaşları ve müşteriler ile sorunlar yaşadığını ama davalının iyiniyetle çalışmasına devam etmesine izin verdiğini, davacının bir gün arkadaşları ile iş çıkışı bir yerde içki içtiklerini ve arkadaşlarına işten çıkacağını ve daha iyi şartlarda başka yerde iş bulduğunu söylediğini, bunu duyan davalının davacıya eğer işten çıkacaksa bir istifa dilekçesi vermesini belirttiğini, işyerine gelen davacının davalı ile sinirli bir şekilde konuşmaya başladığını, işten istifa ettiğini ama tazminat da istediğini belirttiğini, davalının işten ayrılıyor isen tazminat vermeyeceği, çalışmaya devam etmesini istediği, davacı ayrılınca başkasını bulmak zorunda kalacağını belirttiğini, bunun üzerine davacının davalıya tekme tokat giriştiğini, yumrukladığını, davacının “paramı vercen lan” dediğini, davalının 2,5 ay rapor aldığını, bacağına platin takıldığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.C)Yerel Mahkeme kararının özeti:Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının haksız olarak işten çıkarıldığı görüldüğünden kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı kanaatine varıldığı, senelik iznini kullandığı yada ücretinin ödendiği konusu davalı tarafından ispatlanamadığından bu talebinin de kabulü gerektiği, ayrıca asgari geçim indiriminin ve maaş ücretlerinin ödendiğinin de davalı tarafından ispatlanamadığı, sair taleplerinin ise yeterli delil bulunmadığından reddi gerektiği gerekçesi ile kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi alacaklarının kabulüne karar verilmiştir.D)Temyiz: Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.E)Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Somut uyuşmazlıkta, davacı dava dilekçesinde ve yargılama sürecinde iş aktinin 18/04/2013 tarihinde sona erdiğini belirtmiştir.Hükme esas bilirkişi raporunda hesaplamalarda iş aktinin fesih tarihi olarak 22/04/2013 olarak kabul edilerek sonuca gidilmiş, bu konudaki itirazlara ilişkin olarak da bilirkişi ek raporda yerinde olmayan gerekçe ile sigorta kayıtlarına itibar edildiği belirtilerek raporda değişikliğe gidilmemiştir. HMK’nun 26. maddesi çok net bir şekilde talepten fazlaya hükmedilemeyeceğini emretmiştir.Dava bir alacak davası olup Mahkeme taleple bağlıdır.Hukukçu bilirkişinin HMK.nun 26. maddesine aykırı görüşle davacı talebine aykırı hesaplama yapması ve raporu denetlemekle yükümlü Mahkeme’nin bu hususa dikkat etmemesi ve yetersiz gerekçe ile hüküm kurması hatalıdır.Mahkeme tarafından yapılacak iş, iş aktinin sona erme tarihini 18/04/2013 kabul ederek sonuca gitmektir.3-Mahkeme kararı HMK.nun 297/2 maddesi uyarınca şüpheden uzak ve tereddüt yaratmayacak biçimde açık olmalıdır.Mahkemenin gerekçeli kararında faiz başlangıçları olarak “fesih tarihi”, “dava tarihi” ve “ıslah tarihi” belirtilmiştir. Ancak karar içeriğinde fesih tarihinin ve ıslah tarihinin ne olduğu yazılmadığı gibi bu tarihler hüküm fıkrasında da yazılmamıştır.Mahkeme tarafından hükmedilen miktarların net mi yoksa brüt mü olduğunun ve faiz başlangıç tarihlerinin açıkça gösterilmemesinin HMK’nun 297/2 maddesine aykırı olduğunun ve infazda tereddüte yol açacağının düşünülmemesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F)SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 31/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.