Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18723 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5141 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile genel tatil ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ücret, asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş, davalılar avukatınca duruşma talep edilmiş ise de; HUMK.nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı; 06.11.2008 ile 03.09.2013 yılları arasında güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, gerçek ücretinin resmi kayıtlara yansıtılmadığını, hizmet dökümünde asgari ücret olarak gösterildiğini, iş akdini emeklilik nedeniyle kendisinin feshettiğini iddia ederek, kıdem tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil, ücret alacağı, asgari geçim indirimi alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.B) Davalılar Cevabının Özeti:Davalı .....Şti; davacının güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, şirketin güvenlik şirketi olmadığını güvenlik elemanı çalıştırmadığını, davanın kendisine karşı açılması ve ihtarnamenin şirkete keşide edilmesinin herhangi bir hukuki temeli olmadığını, husumet itirazlarının olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.Davalı .... Şti.; davacının bir aydan fazla süre boyunca mazeretsiz ve izinsiz olarak merkez ofise gelmediğini, davacıya ulaşılmaması üzerine Kadıköy 11.Noterliğinde 11.09.2013 tarih, 15954 yevmiye no ile davacıya ihtarname keşide edildiğini ancak tebliğ edilemediğini ve akabinde davacının hizmet akdinin telgraf gönderilerek mazeretsiz ve izinsiz işe gelmediğinden feshedildiğini, alacakların zamanaşımına uğramış olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir. E) Gerekçe:Davacının hizmet akdini yaş hariç emeklilik koşullarının oluşması nedeniyle feshettiğini bildirmesi ve bu hususun belgelerle doğrulanması karşısında mahkemenin karar gerekçesinde “iş akdinin davalı işverence haksız olarak feshedildiği” şeklindeki gerekçesinin maddi hataya matuf olup sonuca etkili olmadığı kabul edilmiştir. Davalılar vekilinin asıl davada tanık deliline dayanmadığı, birleşen davadaki cevap dilekçesinde de tanık bildirmediği, ancak delil listesinde adreslerini belirtmeden iki tanık ismini yazdığı, dava dosyasının 20/03/2014 tarihli ek karar ile asıl dava ile birleştirildiği, davalı vekilinin asıl davanın 04/12/2013 tarihinden sonraki duruşmalarına katılmadığı, mazeret bildirdiği, bilirkişi raporu geldikten sonraki oturumlara da katılmadığı, bu süreç içerisinde duruşmalara katılıp tanık dinletme talebinde bulunmadığı, sadece rapora ve ıslaha karşı itiraz dilekçesinde tanık Cengiz Altun’un adresini de bildirerek dinlenilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.Geçen bu süreç içerisinde davalı delilleri açısından mahkemece herhangi bir işlem yapılmamış, özellikle rapora ve ıslaha karşı itiraz dilekçelerinde daha önceden ismi bildirilen tanığın dinlenilmesine ilişkin talep değerlendirilmemiştir. Her ne kadar davalı vekili süreç içerisinde duruşmalara katılmamış ise de, mahkeme usul kurallarını işleterek yargılamayı en doğru ve seri biçimde sonuçlandırmak zorundadır. 6100 sayılı HMK, bu tedbirleri alabilecek düzenlemeleri yürürlüğe koymuştur. Yargılama sürecini tarafların tutum ve davranışlarına bırakmamak için mahkeme gerekli tedbirleri almak zorundadır. Somut uyuşmazlıkta davalı vekili, önce ismini bildirdiği tanığın adresini de yargılama içerisinde bildirdiğinden mahkemece yapılacak iş, HMK 324. maddesini işleterek, bildirilen tanık Cengiz Altun’un dinlenebilmesi için gerekli usuli işlemleri yerine getirmektir. Davalı tanığının dinlenilmesine yönelik usuli işlemler yerine getirilmeden karar verilmesi davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlali olup kararın bozulması gerekmiştir. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.