MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti, asgari geçim indirimi, ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalılardan ...ile ... avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili özetle; davacının davalıların asıl işveren, alt işveren ve işveren vekili olarak sorumlu bulundukları ... Öğrenci yurdu kantininde 07/05/2009 tarihinden itibaren 20/09/2010 tarihine kadar çalıştığını ve ihbarsız ve tazminatsız olarak işten çıkarıldığını iddia ederek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, hafta tatili ücreti, genel tatili ücreti, asgari geçim indirimi ve ödenmeyen ücret alacaklarının faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı ... Şti ve ... vekili özetle; müvekkillerine husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili ...'un kendi adına bir işyerinin bulunmadığı gibi davacının kendisine ait bir işyerinde çalışmasının da bulunmadığını, ...'un diğer davalı Kıvırcık Et şirketinin yetkilisi ve ortağı olduğunu, ayrıca davacının Kıvırcık Hazır yemek şirketinin Haydarpaşa Adi ortaklığında çalıştığını, burada işe başlama tarihinin 28/09/2009 olduğunu, müvekkili şirketin ortağı olduğu adi ortaklık arasında imzalanan sözleşme süresinin dolması sebebiyle 11/09/2010 tarihinde işten ayrıldığını, davacının iş akdinin belirli süreli olduğunu, tazminat talepleri bu nedenle yerinde olmadığı gibi işyerindeki kıdeminin henüz 1 yılı doldurmamasından dolayı kıdem tazminatına hak kazanamadığını, davacının ödenmeyen ücret alacağının bulunmadığını, işyerinde fazla mesai yapılmadığını, hafta ve genel tatil günlerinde de işyerinde çalışma olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.Davalı ... vekili özetle; müvekkili müdürlüğü davada taraf gösterilmesinin söz konusu olmadığını, kantin işletmeciliğinin müvekkili kurum açısından yardımcı iş yada asıl işin bir bölümü yada teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş niteliğinde olmadığını, müvekkili ile diğer davalı arasında asıl işveren - alt işveren ilişkisinin bulunmadığını, davacının çalışma düzeni, çalışma şartları, iş akdinin kurulması ve sonlandırılmasının diğer davalının tasarrufunda olduğunu, müvekkili tarafından davacının iş akdinin feshedilmesi gibi bir durumun da söz konusu olmadığını savunarak; davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemenin ilk kararı, Davalı ... vekili ve Davalılar .... ve ... vekilinin temyiz talebi üzerine Dairemizce 13/10/2014 tarihli bozma ilamı ile özetle ve sonuç olarak; “-- Dosya içeriğine göre davacının işvereninin.... Şirketi ve dava dışı .... Şirketinin oluşturduğu adi ortaklık olduğu, davanın bu şirketlerden sadece ....Şirketi’ne karşı açıldığı anlaşılmış olup, adi ortaklıkta zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu gözetilerek dava dilekçesinin adi ortaklığı oluşturan şirketlerden ... Şirketi'ne tebliği ile taraf teşkilinin usulüne uygun olarak sağlanmasından sonra davaya devam olunması gerektiğinin gözetilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. İşveren vekili olduğu dosya kapsamından anlaşılan davalı ... hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddi gerekirken ilgili davalı aleyhine davanın yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” gerekçeleriyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yargılama yapılmış ve Davalı ... adına açılan davanın husumetten reddine, diğer davalılar yönünden açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı, Davalı ... vekili ve Davalı ....Şti vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir 2-Somut uyuşmazlıkta; kendisini vekille temyiz ettiren davalı vekilleri lehine reddedilen miktar üzerinden hesap edilecek red vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalı olup bozma sebebi ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün HMK nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile HUMK 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştirF)Sonuç:Temyiz olunan kararın, hüküm fıkrasına yeni bir paragraf olarak;“Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13. maddesine göre hesap edilen 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılar ve dahili davalı .... A.Ş.’ne verilmesine” paragrafının yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine, 27.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.