Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 18661 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15350 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ : ÇİNE ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİTARİHİ : 10/05/2011NUMARASI : 2009/38-2011/149DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ile fark ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesinin emeklilik nedeniyle sona erdiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izin ve ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş akdinin emeklilik nedeniyle sona erdiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- İşçi ücretlerinin ödenmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 37 nci maddesine göre, işçiye ücretin elden ya da banka kanalıyla ödenmesi durumunda, ücret hesabını gösteren imzalı ve işyerinin özel işaretini taşıyan “ücret hesap pusulası” verilmesi zorunludur. Uygulamada çoğunlukla “ücret bordrosu” adı altında belgeler düzenlenmekte ve periyodik ödemelerde işçinin imzası alınmaktadır. Banka aracılığı ile yapılan ödemelerde banka kayıtları da ödemeyi gösteren belge niteliğindedir. Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir. Somut olayda davacı iki yıl ücret almadığını iddia etmiştir. Çalışma ve ücret seviyesini ispat külfeti işçiye, ücretlerinin ödendiğinin ispat yükü ise işverene aittir.Davalı işveren davacının ücretinin ödendiğini yazılı belge ile ispat edememiştir. Davacının ödenmeyen ücretler miktarının bilirkişi raporu ile birlikte Mahkemece değerlendirilmesi gerekirken "iki yıl ücret almaksızın çalışılmayacağı" varsayımına dayanılarak ücret alacağı isteminin reddine karar verilmesi hatalıdır. 3-Hükmedilen tazminat ve ücretlerin net mi brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazında tereddüt yaratacağının düşünülmemesi de isabetsizdir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.