MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 13. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 16/02/2012NUMARASI : 2008/864-2012/87DAVA :Davacı ve karşı davalılar, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının; davalılar ve karşı davacı, trafik kazası nedeni ile uğranılan zarar ve bu nedenle yapılan fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, her iki davayı da kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalılar ve karşı davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, yıllık ücretli izin, hafta tatili ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının şirket aracı ile kaza yaptığını ve kusurun tamamen işçiden kaynaklandığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Karşı dava ile trafik kazası nedeniyle uğradığı maddi zararın ve bu nedenle diğer işçilerine ödediği fazla çalışma ücretinin karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı / karşı davacının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu; davacı/karşı davalının trafik kazasının oluşumunda kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davalılar / karşı davacılar temyiz etmiştir.E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalılar/ karşı davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 59 uncu maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir. Aktin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar. Dairemizce, iş sözleşmesinin feshinde ödenmesi gereken izin ücreti, geniş anlamda ücret içinde değerlendirilmemiş ve İş Kanununun 34 üncü maddesinde sözü edilen bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilemeyeceği kabul edilmiştir (Yargıtay 9.HD. 24.10.2008 gün 2007/30158 E, 2008/28418 K.). Bu itibarla, izin ücreti için yasal faiz uygulanmalıdır. Sözleşmenin feshi üzerine ödenmesi gereken izin ücretinden taktiri indirim yapılması doğru değildir. Yıllık izin hakkı Anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olup, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve bu haktan vazgeçilemez. İşçinin iş sözleşmesinin devamı süresinde kullanmadığı yıllık izinlere ait ücreti istemesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında izin hakkının bulunduğunun tespitini istemesinde hukuki menfaati vardır. Somut olayda, dosyada mevcut yılık izin belgelerinin izne gidiş ve işe başlama tarihlerini açıkça gösterdiği anlaşılmaktadır. Yıllık izinler davacının talebi üzerine verilmiş olup bu belgelerdeki izin sürelerinin yıllık ücretli izin ücreti hesabında mahsubu gerekirken yerinde olmayan bilirkişi mütaalasına itibar edilerek kullanılan izin sürelerinin dışlanmaması hatalıdır. 3- Fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti hesabında yukarıdaki bentte belirtilen ve geçerli olduğu kabul edilen yıllık izin süreleri de dışlanmalıdır.4- İlk derece mahkemesinin kabulüne göre de bilirkişi tarafından yıllık ücretli izin alacağının 945,28TL hesaplanmasına rağmen 954,28TL izin ücretine hükmedilmesi de isabetsizdir.5- Hükmedilen tazminat ve ücretlerin net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazında tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de isabetsizdir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.