Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18552 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16141 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : UŞAK 1. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 16/03/2012NUMARASI : 2011/551-2012/280DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı işyerinde 2005 yılı Aralık ayında çalışmaya başladığını, davacıya çalıştığı süre içinde aylıklarının düzensiz ödendiğini, bazı aylar ise hiç ödeme yapılmadığını, son 2 yıla ait yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ve karşılığı ücretlerin de ödenmediğini, belirtilen olumsuzluklar sebebiyle iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini ve durumun noter ihtarnamesi ile davalıya bildirildiğini, ihtarnamede ayrıca davacıya kıdem tazminatı, ücret ve yıllık izin alacaklarının ödenmesinin talep edildiğini, 2 parça halinde davacıya sadece 500 TL ödeme yapıldığını, başka bir ödeme yapılmadığını beyan ederek davacının davalıdan alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı itirazında bulunduklarını, açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı taraflar süresi içerisinde temyiz etmiştir.E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).Somut olayda; davacı vekili kısmi dava dilekçesi ile 800 TL kıdem tazminatı, 200 TL yıllık ücretli izin, 300 TL de ücret alacağı talebinde bulunmuş olup bilirkişi raporu neticesinde davacının hak kazanabileceği alacaklar tespit edilmiş ise de davacı talebini ıslah etmemiştir. Bu nedenle HMK 26. maddesinde belirtilen taleple bağlılık kuralı dikkate alınarak davacının talebi ile bağlı kalınıp, dava dilekçesinde talep ettiği miktarla sınırlı olarak hüküm kurulması gerekirken 1.632,40 TL brüt ücret alacağına hükmedilmesi hatalıdır. 3- Davacının yıllık ücretli izin alacak talebi kısmen reddedilmiş olup reddedilen alacak miktarı üzerinden davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi, ayrıca davacı lehine kabul edilen alacak miktarı üzerinden davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.