Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 185 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 2079 - Esas Yıl 2009





Davacı, kıdem, izin, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, bayram ve genel tatil ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davacı avukatı ile davalılardan Gediz Elektrik Anonim Şirketi avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ş.Çil tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- İşyerinde üç vardiya çalışıldığı dosya içindeki bilgi ve belgelerle tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. Davacı tanıkları günde üç vardiya çalışmayı açıklamışlar ancak işin durumuna göre fazla çalışma da yapıldığını belirtmişlerdir. Günde üç vardiya sisteminin geçerli, olduğu işyerinde davacı tanıklarının soyut nitelikteki beyanları bu fazla çalışmanın ispatı noktasında yeterli değildir. Anılan isteğin reddi yerine kabulüne dair karar verilmesi hatalı olmuştur. 3- Davacı işçi asıl işverenle alt işveren arasındaki ilişkide düzenlenen hak ediş belgesinde davacının ücretinin daha yüksek olarak belirlendiği ve asıl işverenden bu hesaba göre hak ediş alındığı gerekçesiyle ödenmekte olan ücretle ödenmesi gereken ücret arasındaki farkı talep etmiştir. Mahkemece isteğin kabulüne karar verilmiştir. İş ilişkisinde, kararlaştırılan ücret ya da iş şartı halini almış olan ücret ödenmelidir. İşçinin, asıl işveren alt işveren arasında yapılan sözleşmede işçilik bedeli olarak gösterilen ve alt işverenin hak edişini ilgilendiren ücreti talep etmesi mümkün değildir. İş sözleşmesinin tarafları arasında hak ediş belgesinde belirlenen ücretin ödeneceği konusunda bir anlaşma da bulunmamaktadır. Böyle olunca davacı işçinin ücret farkı isteğinin kabulü de hatalı olmuştur. 4- Davacının aylık ücreti taraflar arasında tartışmalıdır. Davalı işveren asgari ücret ödendiğini savunmuş, davacı işçi ise daha yüksek ücret ödendiğini ileri sürmekle birlikte hak ediş belgesindeki ücretin ödenmesi gerektiği belirtmiştir. Bilirkişi raporunda hak ediş belgesindeki ücretten söz edilmekle birlikte kıdem tazminatı ile genel tatil ücretleri bakımından daha düşük bir ücrete göre hesaplama yapılmıştır. Bilirkişi hesap raporu bu yönden denetime elverişli değildir. Kıdem tazminatı ile genel tatil ücreti hesabında hangi ücretin esas alındığı konusunda denetime açık bir rapor alınmalı sonucuna göre bir karar verilmelidir. 5- Geniş anlamda ücret kapsamında olan bayram ve genel tatil ücretleri için 4857 sayılı İş Kanununun 34. maddesi uyarınca bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmesi gerekirken, yasal faiz yürütülmesi de hatalı olup ayrı bir bozma nedenidir. Fazla çalışma ücreti bakımından da yasal faize hükmedilmesi de kabul şekli itibarıyla yerinde değildir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.