MAHKEMESİ : ADANA 1. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 03/04/2012NUMARASI : 2011/57-2012/273DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazimnatı, genel tatil ücreti, fazla mesai ücreti, maaş, ikramiye ile yılık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı, çalışma şartlarının ağır olması nedeniyle işverene gönderdikleri 14.11.2010 tarihli faks sonrasında, işverenin bu faksı dikkate almadığı gibi çalışma şartlarının da değiştirilmeyip, işine son verildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davacının 13.01.2011, 14.01.2011, 15.01.2011, 16.01.2011, 17.01.2011, 18.01.2011 ve 19.01.2011 tarihlerinde devamsızlık yapması nedeniyle iş akdine haklı nedenle son verildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı ve iş arkadaşlarının il dışında çalışırken konaklama şartlarının düzeltilmesini davalı işverenden talep ettikleri, işvereninde bu talebe kızarak iş sözleşmesini feshettiği, feshin haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraf tanıklarının beyanlarına ve yerel Mahkemenin kabulüne göre davalı işyerinde yılda 2 kez yarım maaş tutarında ikramiye verildiği anlaşılmaktadır. Ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması gereken giydirilmiş ücretin tespitinde yılda 4 defa yarım maaş tutarında ikramiye verildiğinin kabulü ile kıdem tazminatı hesaplanması hatalıdır. Giydirilmiş ücret yılda 2 yarım maaş tutarında ikramiye ödendiği kabul edilerek belirlenmeli ve belirlenecek bu ücrete göre tazminatlar hesaplanmalıdır. 3- Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının hafta da 18 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiştir. Somut olayda yapılan işin niteliği, davalı tanık beyanları ve dosya kapsamına göre davacının haftada altı saat fazla çalışma yaptığının kabulü ve uygun bir oranda taktiri indirim uygulanması gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı işveren aleyhine dava açan ve menfaat birliktelikleri olan tanık anlatımları dikkate alınarak haftada 18 saatten fazla çalışma ücretinin hesaplanması ve hatalı hesap raporuna itibarla yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. 4-Dairemizin önceki kararlarında; fazla çalışma ücretlerinden yapılan indirim, kabul edilen fazla çalışma süresinden indirim olmakla, davalı tarafın kendisini avukatla temsil ettirmesi durumunda reddedilen kısım için davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği kabul edilmekteydi (Yargıtay 9.HD. 11.02.2010 gün 2008/17722 E, 2010/3192 K.). Ancak, işçinin davasını açtığı veya ıslah yoluyla dava konusunu arttırdığı aşamada, mahkemece ne miktarda indirim yapılacağı işçi tarafından bilenemeyeceğinden, Dairemizce 2011 yılı itibarıyla maktu ve nispi vekâlet ücretlerinin yüksek oluşu da dikkate alınarak konunun yeniden ve etraflıca değerlendirilmesine gidilmiş, bu tür indirimden kaynaklanan ret sebebiyle davalı yararına avukatlık ücretine karar verilmesinin adaletsizliğe yol açtığı sonucuna varılmıştır. Özellikle seri davalarda indirim sebebiyle kısmen reddine karar verilen az bir miktar için dahi her bir dosyada zaman zaman işçinin alacak miktarını da aşan maktu avukatlık ücretleri ödetilmesi durumu ortaya çıkmaktadır. Yine daha önceki kararlarımızda, yukarıda değinildiği üzere fazla çalışma alacağından yapılan indirim sebebiyle ret vekâlet ücretine hükmedilmekle birlikte, Borçlar Kanununun 161/son, 325/son, 43 ve 44 üncü maddelerine göre, yine 5953 sayılı Yasada öngörülen yüzde beş fazla ödemelerden yapılan indirim sebebiyle reddine karar verilen miktar için avukatlık ücretine hükmedilmemekteydi. Bu durum uygulamada hakkaniyete aykırı sonuçlara neden olduğundan ve konuyla ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde de herhangi bir kurala yer verilmediğinden, Dairemizce eski görüşümüzden dönülmüş ve fazla çalışma alacağından yapılan indirim nedeniyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir. Mahkemece dava kısmen kabul ve kısmen reddedildiği halde kabul edilen miktar yönünden davacı lehine, reddedilen miktara göre davalı lehine hüküm altına alınan vekalet ücretlerinin tespitinde yukarıda belirtilen ilke kararımız ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12/2. maddesi dikkate alınmadan vekalet ücreti tayini hatalıdır.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 05.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.