Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18252 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 32132 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile ücret alacağı, fazla mesai ücreti, izin ücreti, hafta tatili ücreti, asgari geçim indirimi alacağı, yol ücreti, yemek ücreti, kıyafet ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, bozmaya uyarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hüküm süresi içinde davacı ve davalılardan ... Belediye Başkanlığı avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin davalı belediyeye ait ... Spor Kulübünde 02.03.2005-31.01.2010 tarihleri arasında çalıştığını, bu süre içinde ücretlerinin zaman zaman spor kulübünden zaman zaman da belediye spor kulübü iktisadi işletmesinden yatırıldığını, son 12-13 aydır müvekkili ile birlikte birçok çalışana ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi ve ücret alacaklarının tahsilini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı ... Başkanlığı vekili, davacının çalışanları olmadığını, beyanla taraf sıfatları bulunmadığını savunarak, husumet ile zamanaşımı da dahil olmakla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Diğer davalılar cevap vermemişlerdir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci: Mahkemece toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın davalı ... Başkanlığı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 24.12.2012 tarih, 2012/37113 Esas, 2012/43911 Karar sayılı kararı ile, “Dosya içeriğine göre davacı ücretlerin yaklaşık 13 aydır yatırılmadığını belirterek, ücret alacağı isteminde bulunmuştur. Hükme esas bilirkişi raporunda istek gibi hesaplama yapılarak ücret alacağı kabul edilmiştir. Ancak davalı ... Başkanlığı temyiz aşamasında, ücretin davacının banka hesabına yatırıldığını, banka kayıtlarının araştırılmadığını savunmuştur. Davalı ile ilgili emsal geçen dosyalarda, banka yolu ile yapılan ödemeler, ücret alacağından mahsup edilmiştir (Dairemizin 2012/5519 Esasında incelenen dosya). Bu nedenle davacı adına ücret ödenmesi için açılan banka hesabı araştırılarak, bu hesaba hesaplanan dönemle ilgili yatırılan ücret olup olmadığı, varsa mahsubu gerekip gerekmediği araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile ücret alacağına karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya direnilmiştir.Mahkemenin direnme kararı Hukuk Genel Kurulu’nun 25.03.2015 tarih, 2013/9-1995 Esas, 2015/1075 Karar sayılı kararı ile, “Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.” gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen karar verilmiştir. D) Temyiz:Bozmadan sonra verilen karar davacı ve davalı ... Başkanlığı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.E) Gerekçe:6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;a)Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,ç)Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,d)Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,e)Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi gerekmektedir.Aynı yasanın 298 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince sonradan yazılacak gerekçeli kararın kısa karara uygun olması, tefhim edilen kısa karara aykırı olmaması gerekir. Aksi halde, yargılamanın aleniyeti ilkesi zedelenmiş ve mahkeme kararına güven sarsılmış olacaktır. Asıl olan tefhim edilen kısa karardır. Gerekçeli kararın kısa karara uygun olmaması, çelişki yaratır ve gerekçeli kararın yok hükmünde olduğu anlamına gelir. Belirtmek gerekir ki, hüküm özeti (kısa karar) ile gerekçeli kararın hüküm sonucunun (hüküm fıkrasının) çelişmesi, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 10.4.1992 gün ve 1991/7 esas, 1992/4 kararı gereğince başlı başına bir bozma nedenidir.Somut uyuşmazlıkta; yerel mahkemece tefhim edilen kısa kararda brüt 16.082,31 TL ücret alacağına hükmedildiği halde, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında brüt 17.445,89 TL ücret alacağına hükmedildiği, bu durumun tefhim edilen hüküm özeti (kısa karar) ile gerekçeli kararın hüküm sonucunun (hüküm fıkrası) çelişkili olmasına sebep olduğu anlaşılmakla, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların esasa ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.