Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18111 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12012 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : MERSİN 1. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 30/12/2011NUMARASI : 2010/490-2011/1028DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 17.01.2008 tarihinde çalışmaya başladığını, 24.01.2010 tarihinde havanın çok yağışlı olduğunu, davacının en son araba olarak işyerine döndüğünü, servis yapan şoförün evine gittiğini öğrenince haber verdiğini, gelip kendisini götürmesini istediğini, servis yapan şoförün evinin işyerine çok yakın olduğunu, şoförün geliyorum diye cevap verdiğini, şoförün evi işyerine 3 km olmasına rağmen geciktiğini, davacının tekrar şoförü aradığını, bu kadar sürede M.’den gelirdin deyince şoförün çıkışarak gecikmediğini söylediğini, gelince niye böyle tafra yapıyorsun diye davacının yakasına yapışıp çekiştirdiğini, davacının kazağının yırtıldığını, buna dayanamayan davacı karşılık verince her ikisinin kavga etmeye başladığını, arkadaşlarının ayırdığını, ertesi gün davacının işe gelip çalışmaya devam ettiğini, işverenin saat 15.00 sıralarında iş akdinin feshedildiğini bildirdiğini, işverenin diğer işçinin iş akdini feshetmediğini, eşit işlem borcuna aykırı davrandığını, kavgayı asıl başlatanın diğer işçi olduğunu, ancak diğer işçi baş şoförlük yaptığı için korunduğunu, iş akdinin feshinin haksız olduğunu iddia ederek kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, İş Kanununun 25/II-d maddesine atıfla, bu durumun işveren yönünden iş akdini haklı nedenle derhal feshetme sebebi olduğunu, davacının iş akdinin 24.01.2010 tarihinde yine formen olarak çalışan L.S. isimli işçiye kafa atmak suretiyle kavga çıkardığını ve bu işçiyi darp ettiğini, bu durumun tanıklar huzurunda tutanak altına alındığını, bu nedenle davalının başka bir işçisini darp etmesinden ötürü iş akdine son verilen davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, daha kısa süren bir mesai sürecine sahip olduğun, davacının yıllık izin ücretinin (14 + 14 gün) net 582,92 TL banka hesabına yatırıldığını savunmuştur.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, tüm dosya kapsamından davacının davalı işyerinde 23/01/2008 - 25/01/2010 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığı ve bu tarihte işverence işten çıkartıldığı, her ne kadar işverence davacının aynı işyerinde çalışan L.S. isimli işçi ile kavga etmesi nedeni ile haklı nedenle iş akdinin feshedildiği savunulmuş ise de davacı ile dava dışı L. S. arasında meydana gelen kavga olayını başlatan kişinin davacı olduğunun kanıtlanamadığı, buna rağmen L. S.'ın iş akdine son verilmeyerek sadece davacının işine son verilmesinin haklı neden olamayacağı, davacının iş akdinin işverence haklı neden olmadan feshedilmesi nedeniyle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacağı gerekçesiyle kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmiştir.D) Temyiz:Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Dosyadaki bilgi ve belgelerden, tanık anlatımlarından ve özellikle olaya ilişkin yönetici konumundaki formen L. S.’ın düzenlediği tutanaktan davacının formen L. S.’a küfür edip, kafa atarak vurduğu, bu şekilde davacı işçinin işverenin diğer bir işçisi ile sataşma ve kavga olayına karıştığı anlaşılmaktadır. Mahkemece her ne kadar kavga olayını başlatan kişinin davacı olduğunun kanıtlanamadığı, buna rağmen L. S.’ın iş akdine son verilmeyerek sadece davacının işine son verilmesinin haklı neden olamayacağı gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmiş ise de, kavgayı kimin başlattığının önemi bulunmamaktadır. İşverenlikçe gerçekleştirilen fesih haklı olup, davacının kıdem ve ihbar tazminatı alamayacağı gözetilmeksizin yazılı gerekçe ile sonuca gidilmesi bozmayı gerektirmiştir.3-Hüküm altına alınan alacakların net mi brüt mü olduğu açıklanmaksızın karar verilmesinin infazda tereddüde yol açacağının gözetilmemesi de hatalıdır. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.