Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18061 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15088 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR 1. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 25/01/2012NUMARASI : 2011/733-2012/31DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı fazla mesai ücreti ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalılardan Yüksek Öğrenim Kredi Ve Yurtlar Bölge Müdürlüğü avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, davalı işverenler bünyesinde aşçı olarak 01.11.2007-31.12.2008 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret ve fazla çalışma alacaklarını istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu, davacının işvereni olmayıp diğer davalı ile aralarında kira ilişkisi bulunduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.Davalı Seda Yemek firması, davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalıların iş sözleşmesini feshetmekte haksız olduğu, fazla çalışma yaptığı ancak karşılığının ödenmediği, son iki aydan ücret alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davalı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu temyiz etmiştir. E) Gerekçe:Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık, davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı konusunda toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesinde, işveren bir iş sözleşmesine dayanarak işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ya da tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar olarak açıklanmıştır. O halde asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilmesi için öncelikle mal veya hizmetin üretildiği işyeri bulunan bir işverenin ve aynı işyerinde iş alan ikinci bir işverenin varlığı gerekir ki asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilsin. Alt işverenin başlangıçta bir işyerinin olması şart değildir. Alt işveren, işveren sıfatını ilk defa asıl işverenden aldığı iş ve bu işin görüldüğü işyeri nedeniyle kazanmış olabilir.Asıl işverene ait işyerinde yürütülmekte olan mal veya hizmet üretimine ait yardımcı bir işin alt işverene bırakılması nedeniyle, alt işveren açısından bağımsız bir işyerinden söz edilip edilemeyeceği sorunu öncelikle çözümlenmelidir. Somut olayda davalılar arasında yapılan 31.07.2007 tarihli sözleşme lokanta-kantin işletilmesine ilişkindir. Davalı Seda Yemek firması diğer davalıya bağlı olan yurt içindeki lokanta-kantini işletmek üzere sözleşme imzalamıştır. Taraflar arasındaki ilişki kantinin kiralanması niteliğindedir. Davalılar arasında 4857 sayılı İş Kanunun 2. maddesi anlamında asıl-alt işveren ilişkisi bulunmamaktadır. Mahkemece davalı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu yönünden açılan davanın reddi gerekirken işçilik alacaklarından sorumlu tutulması isabetsizdir. Kabule göre de harçtan muaf olan Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumunun harçtan sorumlu tutulması hatalıdır. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, 04.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.