MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti, ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, davacının 05.05.2009-02.06.2013 tarihleri arasında ....görevlisi olarak çalıştığını, davacının 05.05.2009-08.10.2011 tarihine kadar sigortasız çalıştırıldığını, ücretinin de anlaşmaya aykırı olarak 30 ay boyunca 500 TL olarak ödendiğini, davacının hamile olduğunu ve davalı şirket yöneticileri arasında yaşanan bir tartışma bahane edilerek davacının iş akdinin 02.06.2012 de sona erdirildiğini, durumun 04.06.2013 tarihinde davacıya bildirildiğini, davacının resmi bayramlar ile dini bayramlarda arife günü ve son gün çalıştırıldığı halde ücretlerinin ödenmediğini, davacının hafta içi-Cuma günü hariç 10.00-13.00 ve 17.00-22.00 saatleri ile hafta sonu 10.00-19.00 saatleri arasında çalıştırıldığını, davacının her hafta en az 5 saat fazla mesai yaptığı halde fazla mesai ve hafta tatili ücretlerinin ödenmediğini, davacının en son net ücretinin 874,01 TL olduğunu, 100,00 TL yemek parası verildiğini, davacının Mart, Nisan, Mayıs, Haziran ayı ücretlerinin ödenmediğini, ayrıca davacının yıllık izinlerinin kullandırılmadığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret, yıllık ücretli izin, fazla mesai ve tatil çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının işyerinde huzur bozucu davranışlarda bulunduğunu, işyeri yetkilisi tarafından bu konuda 10.11.2011 tarihinde uyarıda bulunulduğunu, davacının bu defa 02.06.2013 tarihinde mesai arkadaşı.......... ile tartışmaya girdiğini ve arkadaşının özel hayatı ve evliliğine karşı aşağılayıcı sözlerle hakarette bulunduğunu, .........in boğazını sıktığını, arkadaşları ile işyeri önünde.........ve eşini dövdürmeye teşebbüs ettiğini, bu nedenle davacının eylemi işverenin başka bir işçisine sataşma şeklinde olduğundan iş akdinin İş Kanununun 25/II-d bendi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini, davacının davalı işyerinde 08.10.2011 tarihinde çalışmaya başladığını ve yıllık izinlerini kullandığını, davacının 05.05.2009 tarihinde devamlılık arz edecek şekilde çalışmaya başladığını, ihtiyaç duyulduğunda ve belli zamanlarda kısmi süreli çalıştığını, davacının haftada 1 gün tatil yaptığını, dini bayramlarda işyeri tamamen kapalı olduğundan davacının çalışmadığını, arife günü de çalışa olmadığını, davacının fazla mesaisinin olmadığını, davacının ödenmediği iddia edilen aylara ilişkin ücretlerinin tamamen ödendiğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının el yazılı savunmasının incelenmesinde işçi ,,,,,,,,,ile aralarında yaşanan sözlü kavga ve akabinde davacının diğer çalışan ,,,,,,,,,, in boğazını tutması ile olayların geliştiği, sözlü kavganın davacı ve diğer çalışanın birbirlerine hemen hemen aynı ağırlıkta sözler sarfettikleri, olayın üzerine düzenlenen tutanakta imzası bulunan ... ve ...' ın davalı tanıkları olarak mahkememizde dinlendikleri ve beyanlarının alındığı, tanık anlatımlarından ve düzenlenen tutanaktan olayın başlaması ve gelişmesinde davacının payının bulunduğu, sözlü tartışmaların ötesinde davacının diğer çalışan .....in boğazını tutmak suretiyle fiili müdahalede bulunduğu, davalı işverenlikçe gerek davacının gerekse ....ün bu olay nedeniyle işten çıkartıldığı, mevcut olayın 4857 sayılı yasanın 25/II-d kapsamında olduğu, davacının iş sözleşmesinin davalı işverenlikçe feshinin haklı sebeplere dayandığı ve davacının kıdem ve ihbar tazminatı talep hakkının bulunmadığı, davacının haftanın bir günü izin kullandığı, hafta tatil ücretine hak kazanmadığı, davacının ödendiği davalı işverenlikçe ispatlanamayan ücret alacağının ve yine kullandırıldığı yada karşılığı gelen ücretin ödendiği davalı işverenlikçe ispatlanamayan yıllık ücretli izin alacağının bulunduğu, davacının fazla mesai yaptığı ve genel tatillerde çalıştığı, bu çalışmalarına karşılık gelen ücretin ödendiğinin davalı işverenlikçe ispatlanamadığı gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatı ile hafta tatil ücret alacağı isteminin reddine, diğer alacakların ise kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir. E) Gerekçe:6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Taraf bu hak kapsamında açıklama ve ispat hakkını kullanır ve ispat için delillerini bildirir. Bildirilen delillerin de kural olarak toplaması gerekir. Diğer taraftan 6100 sayılı HMK.’un 241. Maddesine göre “Mahkeme, gösterilen tanıklardan bir kısmının tanıklığı ile ispat edilmek istenen husus hakkında yeter derecede bilgi edindiği takdirde, geri kalanların dinlenilmemesine karar verebilir”. Bu hüküm gereği, mahkeme bildirilen tanıkları başlangıçta sınırlayamaz. Ancak ispat istenen husus hakkında yeter derecede bilgi edinirse geri kalanların dinlenmemesine karar verebilir. Aksi durum hukuki dinlenilme hakkının ihlalidir.Dosya içeriğine göre ön inceleme duruşmasında mahkemece 4 ve 5 nolu ara kararlar ile tarafların tanık listesindeki ilk iki sırada yer alan tanıkların dinlenilmesi için davetiye çıkarılmasına karar verildiği, ancak davacı tarafın altı, davalı tarafın ise dört tanık bildirdiği anlaşılmaktadır. Mahkemenin bildirilen tanıkları “ispat edilmek istenen husus hakkında yeter derecede bilgi edinmeden tensiple başlangıçta sınırlaması 6100 sayılı HMK.’un 241 ve 27. Maddesine açıkça aykırıdır. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.