MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 22/12/2011NUMARASI : 2009/850-2011/1029DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma alacaklarını istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının iş akdini haklı nedenlerle feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. 2. İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği ve davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktalarında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. 4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır. İşçinin eleştiri sınırları içinde kalan söz ve davranışları ise, işverene haklı fesih imkânı vermez.Somut olayda, davacının nakit olarak tahsil edilen kan bedellerini uhdesinde tutup, kredi kartından çekim yaparak ödeme yaptığı anlaşılmaktadır. Davacının bu davranışları işverene haklı fesih hakkı verir. Ancak dosya kapsamında soruşturma dosyası ve yönetim kurulu kararının tamamı bulunmadığından işverence yapılan feshin 4857 sayılı İş Kanununun 26. maddesinde düzenlenen 6 günlük hak düşürücü sürede kullanılıp, kullanılmadığı denetlenememiştir. Mahkemece yapılacak iş soruşturma dosyası ve yönetim kurulu kararı, ayrıca feshe yetkili makamın belirlendiği personel yönetmeliği getirtilerek, altı işgünlük süre feshe yetkili merciin öğrendiği günden başlayacağından, işverence feshin hak düşürücü sürede kullanıldığının anlaşılması halinde kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine, süre geçirilmiş ise şimdiki gibi davanın kabulüne karar vermekten ibarettir.3-Davalı Kurumun 1606 sayılı Kanunu'nun 3685 sayılı kanun ile değişen 1. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğu gözetilmeksizin davalı Kurum aleyhine harca hükmedilmesi hatalı olup, ayrı bir bozma nedenidir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 29.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.