MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 10. İŞ MAHKEMESİ (ÜSKÜDAR 3.İŞ) TARİHİ : 21/10/2011NUMARASI : 2010/956-2011/606DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalılardan Ü.. B.. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili; müvekkilinin 01.07.2005 tarihinden 31.12.2009 tarihine kadar hiç ara vermeden 4,5 yıl davalı B.. Güvenlik Ltd. Şirketi’ne bağlı olarak Üsküdar Belediyesinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, her yıl belirli süreli iş akdi imzalatılarak sürekli yenilendiğini, esaslı nedenin bulunmadığını, belirsiz süreli hale geldiğini, çalıştığı sürede 5-6 kez SGK'ya çıkışının bildirildiğini, ücret ödemelerinin Vakıfbank'taki aynı hesaba yatırıldığını, davalı idare ile şirket arasında asıl işveren - alt işveren ilişkisi bulunduğunu, son alt işveren ile asıl işverenin tüm işçilik alacaklarından müştereken sorumlu olduğunu, işe alma işten çıkarma işle ilgili talimatların belediye görevlilerince yapıldığını, sabah 08.00 akşam 17.00' e kadar çalıştığını, evlendirme dairesinde görev yaptığı dönemde Cumartesi ve Pazar günleri dahi çalıştığının olduğunu, fazla çalışma ücreti, hafta tatili, ulusal bayram ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek, fazlaya ilişkin hakkı saklı tutularak ihbar tazminatından 1.315.33 TL, kıdem tazminatından 1.315.33 TL, fazla çalışma ücreti 100,00 TL, ulusal bayram ve genel tatil çalışma ücreti olarak 100,00 TL'nin yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. B) Davalılar Cevabının Özeti: Davalı Üsküdar Belediyesi vekili; belediyenin görev ve sorumluluklarının 5393 sayılı Kanunda düzenlendiğini, aynı yasanın 67. Md. ise belirtilen hizmetlerin ihale yoluyla üçüncü şahıslara gördürülebileceğinin belirtildiğini, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hizmet, yapım ve yüklenici tanımlarının yapıldığını, 4857 sayılı İş Kanunun 2/6. Md. de alt işverenin tanımlandığını, davacının çalıştığını iddia ettiği firmanın belediyeden yüklenici sıfatıyla ihale ile iş alan firmalar olduğunu, işçilerin işe alınmaları iş akitlerinin feshedilmesi konusunda belediyenin yetki ve sorumluluğunun bulunmadığını, çoğunun başka kamu kurum ve kuruluşlarından da iş aldığını, burada bir alt işveren- üst işverenden söz etmenin mümkün olmadığını, beyan ettiği gibi belirli süreli iş akdiyle çalıştığını ihbar tazminatı yükümlülüğünün olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte belediyenin yüklenici firmalara maliyetleri içinde kıdem tazminatını da ödediğini, husumet itirazında bulunduklarını, taleplerin haksız ve zaman aşımına uğradığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Davalı Bir Güvenlik Şirketi'nin usulüne uygun tebligata rağmen yazılı veya sözlü savunmada bulunmadığı anlaşılmıştır.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı, davalı Belediye Başkanlığı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı Belediye Başkanlığı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-5393 sayılı Belediye Yasası’na göre, belediyenin asli işlerini dâhil yardımcı işlerini alt işveren aracılığıyla gördürmesi mümkündür. Davalı belediye başkanlığının güvenlik hizmetini davalı alt işverene ihale yoluyla gördürmesinde yasal bir engel olmayıp, belediye başkanlığı ile davalı şirket arasındaki ilişki asıl-alt işveren ilişkisidir. Bu nedenle davacının hak ve alacaklarından öncelikle bizzat işçisi olduğu davalı şirket sorumlu olup davalı şirket aleyhine açılan davanın işçi temini gerekçesiyle reddedilmesi hatalıdır. Davalı şirket, davacının hüküm altına alınan hak ve alacaklarından alt işveren sıfatı ile sorumludur.3- Hükmedilen miktarların net ya da brüt olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 29.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.