MAHKEMESİ : İSTANBUL 2. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 21/02/2012NUMARASI : 2010/270-2012/43DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, ücret alacağı ile ikramiye alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret alacağı, fazla çalışma ücreti ve ikramiye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin devamsızlık sebebiyle İş Kanunu'nun 25/II-g uyarınca feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş sözleşmesinin davalı tarafından kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek davacının kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma ücreti h??küm altına alınmış, ücret ve ikramiye alacaklarının ise reddine karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Taraflar arasında, fazla çalışma ücretinde, ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı itirazı üzerine yapılan zamanaşımı hesabı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, 1086 sayılı HUMK hükümlerinin uygulandığı dönemde, ıslah dilekçesinin tebliğini izleyen ilk oturuma kadar ya da ilk oturumda yapılan zamanaşımı defi de ıslaha konu alacaklar yönünden hüküm ifade eder. Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda taktiri indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır (Yargıtay 9.HD. 11.2.2010 gün 2008/17722 E, 2010/3192 K; Yargıtay, 9.HD. 18.7.2008 gün 2007/25857 E, 2008/20636 K.). Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Somut olayda, davalı vekilinin 05.01.2012 tarihinde tebliğ edilen ıslaha karşı 13.01.2012 tarihinde yaptığı zamanaşımı itirazının süresinde olduğu anlaşılmaktadır. Islah tarihi 26.11.2011 olup, bu tarihten 5 yıl geriye gidildiğinde 26.11.2006 öncesi dönem (Dava dilekçesindeki 100,00 TL hariç olmak üzere) zamanaşımına uğramıştır. Kök rapordaki fazla çalışma hesabı 24.03.2006-26.08.2008 arası için 980,72 TL'dır. Yerel Mahkemece zamanaşımı defini gözeterek fazla çalışma ücretini 880,72 TL olarak belirleyip bundan %10 takdiri indirim uygulayarak karar verilmiş ise de, Mahkemenin zamanaşımı hesabının denetime elverişli olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece zaman aşımı itirazının denetime elverişli olarak değerlendirilmesi gerekirken ortalama bir hesaplama ile karar verilmesi isabetsizdir.3- Davacının ıslah dilekçesinde faiz talebi olmadığı gözetilmeden kıdem tazminatının ıslah ile artırılan miktarına faiz yürütülmesi hatalıdır.4- Ayrıca, hüküm altına alınan alacak miktarlarının net mi yoksa brüt mü olduklarının kararda belirtilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup,bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 29.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.