MAHKEMESİ : ANKARA 19. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 22/12/2011NUMARASI : 2010/1097-2011/1161DAVA :Davacı, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalılardan T.C. İ.. B.. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin emeklilik sebebiyle sona erdiğini iddia ederek kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı Bakanlık vekili, zamanaşımı ve husumet itirazında bulunduklarını, davacı ile davalı idare arasında bir hizmet sözleşmesinin bulunmadığını, davacının Emniyet Genel Müdürlüğü'nün temizlik işlerini ihale yoluyla alan çeşitli firmaların elemanı olarak çalıştığını, işin anahtar teslimi biçiminde velrilmesi durumunda asıl işveren-alt işveren ilişkisinden söz edilemeyeceğini, bu nedenle davalı İdarenin davacının alacaklarından sorumlu tutulamayacağını, iş akdinin kıdem tazminatını gerektirir şekilde sona erdiğinin ispat edilmesi gerektiğini, yıllık izin talebinde bulunup da kullanmadığı izninin bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davalı T.C. İ.. B.. vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalılardan T.C. İ.. B..'nın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Kısa karar ile gerekçeli karar arasında farklılık bulunması hatalıdır. Zira, kısa kararda davanın “kısmen kabulüne” ve kıdem tazminatında da “fazla istemin reddine” karar verilmiş iken, gerekçeli karardaki hükümde davanın “kabulüne” karar verilmiş ve kıdem tazminatı ile ilgili “fazla istemin reddine” karar verilmemiştir. 3-Ayrıca, kıdem tazminatında faiz başlangıcının ihtarnamenin tebliğ tarihi yerine fesihten itibaren başlatılması hatalıdır. Çünkü, davacıya yaşlılık aylığı bağlandığına dair SGK'dan alınmış bir yazının davalılara tevdi edildiğine dair bir evraka dosya içinde rastlanılamamıştır.4- Gerekçeli kararda iki defa (3.) bent bulunmakta ise de ikinci (3.) bendin (4.) bent olması gerekirdi. Yargılama gideri ile ilgili olarak aslında (4.) bent olması gereken ikinci (3.) bent ila (5.) bent olması gereken (4.) bent arasında hem mükerrerlik ve hem de farklılık bulunmaktadır. Yargılama giderlerlerinin neler olduğu açıkça belirtilmediğinden işbu gider arasında harcın olup olmadığı da belli değildir.5- Ayrıca, ilk (3.) bent, yani vekalet ücreti ile ilgili bendin (A) şıkkında “davalılardan” ibaresi yerine “davalı” ibaresinin kullanılması hatalı olup, yine ilk (3.) bendin vekalet ücreti ile ilgili (B) bendinde “davalı İ.. B..'na” yerine “davalıya” ibaresinin kullanılması da hatalıdır.6- Yıllık izin ücretine hükmedilirken, her iki davalı için temerrüt tarihi farklı olmasına karşın sadece “temerrüt tarihinden” ibaresinin kullanılması hatalıdır.7- Hüküm altına alınan kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti miktarlarının net mi yoksa brüt mü olduklarının belirtilmeyerek infazda tereddüde yol açılması da hatalıdır.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.