Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17079 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 29059 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, davalı işyerinde 05/05/2010-07/10/2011 tarihleri arasında proje müdürü ve teknik uygulama sorumlusu olarak aylık net 8.300,00 TL ücretle çalıştığını, iş akdinin haksız olarak işverenlikçe feshedildiğini ileri sürerek, eksik kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, eksik yatırılan yıllık izin ücreti ve ücret alacaklarının faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davanın haksız olduğunu, ödeme defi ve mahsup talepleri bulunduğunu, davacının 05/05/2010 tarihinde ...’de işe başladığını ve 30/06/2010 tarihine kadar çalıştığını, 01/07/2010 tarihinde de ........’de mimar olarak işe başladığını ve bu şirketlerdeki çalışmasının 07/10/2011 tarihine kadar devam ettiğini, davacının bordroda belirtilen ücretle çalıştığını, ücretlerinin her ay peşin olarak banka havalesi ile hesabına yatırıldığını savunmuştur.C)Bozma ilamı ve Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemenin davanın kısmen kabulüne ilişkin kararı Dairemizin 2.....2 K. sayılı ilamı ile; "...Yerel mahkemece, davacının aylık 1.755,00 TL ücretle çalıştığı kabul edilmiş ise de emsal ücret araştırması yeterli olmadığından mahkemenin bu yöndeki kabulü yerinde görülmemiştir. Bu nedenle Mahkemece, davacının çalışma süresi, yaptığı iş, unvanı, kıdemi vs. özellikleri yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde açık bir şekilde belirtilerek, alabileceği ücretin sendikalar, işveren ve meslek kuruluşlarından sorularak, tanık beyanları da değerlendirilerek ücretin belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile sonuca gidilmesi bozmayı gerektirmiştir..." gerekçesiyle bozulmuş olup, Mahkemece bozmaya uyularak ve davacının bozmadan sonraki ıslah talebi kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Bozmadan sonra ıslah yapılıp, yapılamayacağı hususunda Yargıtay Hukuk Daireleri arasındaki içtihat uyuşmazlığının giderilmesi amacı ile içtihatların birleştirilmesi gündeme gelmiş, konu Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunda değerlendirilmiş ve Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu' nun 06.05.2016 tarih ve 2015/1 E. 2016/1 K. sayılı kararı ile “ Her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair 04.02.1948 tarih ve 1944/10 E. 1948/3 K. sayılı YİBK. nın değiştirilmesine gerek olmadığına” karar verilmiştir.Yargıtay Kanunu' nun 45/5. maddesi “ İçtihadı birleştirme kararlarının benzer hukuki konularda Yargıtay Genel Kurullarını, Dairelerine ve Adliye Mahkemelerini bağlayacağı “ hükmünü içermektedir.Yargıtay Kanunu' nun 45/5. maddesi karşısında Dairemizce “Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu' nun bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına ilişkin 06.05.2016 tarih ve 2015/1 E. 2016/1 K. sayılı kararına uygun karar verilmesi gerekmiştir. Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece Dairemizin 29/04/2015 tarihli bozma kararından sonra 28/02/2016 tarihinde yapılan ıslaha değer verilerek karar verilmesi HMK.nun 177/1. maddesinin “Islah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir” hükmü ile “ Her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair 04.02.1948 tarih ve 1944/10 E. 1948/3 K. sayılı YİBK. nın değiştirilmesine gerek olmadığına ilişkin 06.05.2016 tarih ve 2015/1 E. 2016/1 K. sayılı YİBK” karşısında isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebepten dolayı bozulmasına, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, 03/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.