MAHKEMESİ : BURSA 3. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 28/12/2011NUMARASI : 2010/450-2011/899DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, fazla mesai ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, davalıya ait işyerinde bölge görselcisi olarak çalışırken iş sözleşmesini haklı olarak fesh ettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile fazla çalışma, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının tahsilini, istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının fazla mesai yapmadığını, bulunduğu görevlere göre farklı çalışma saatlerinin olduğunu, fazla çalışma yaptığı zamanlarda ücretinin ödendiğini, yine ibraz edilen ücret bordrolarında ulusal bayram ve genel tatil ücret ödemelerinin yapıldığının belli olduğunu, ayrıca yıllık izin alacağı da bulunmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının 15.07.2005-31.03.2010 tarihleri arasında önce mağaza müdür yardımcısı olarak daha sonra da bölge görselcisi olarak çalıştığı, fazla mesai ücretleri, bayram genel tatil ücretleri ödenmediği için yasaya uygun olarak iş akdini işe gelmemek suretiyle eylemli şekilde fesh ettiği, kıdem tazminatına hak kazandığı, toplam 56 günlük ücretli izne hak kazandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davalı taraf temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.Somut olayda, davalı tarafça ibraz edilen 2010 yılı Şubat ve Mart aylarına ait bordrolar davacı imzasını taşımakta olup bu bordolarda fazla çalışma tahakkuku yapıldığı görülmüştür.Yukarıdaki ilke kararında belirtildiği şekilde, fazla çalışma tahakkuku olan bu aylarda bordolardaki imzanın davacıya ait olduğunun anlaşılması halinde, fazla çalışma hesabında bu ayların dışlanlandığını gösterir denetime elverişli rapor alınıp sonuca gidilmelidir. 3-Davacının yıllık izin ücreti talebi kabul edilmiş ise de dosyada mevcut ve imzalı 2009 yılı Temmuz ve 2010 yılı Şubat ayı bordrolarında "ücretli izin kazancı" altında tahakkuklar mevcut olup, bu bordroya karşı davacı beyanı alınıp imza inkarı olmadığı takdirde bu miktarların izin ücreti hesabında dikkate alınması yerine, eksik inceleme ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.