Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16864 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 24162 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili özetle; davacının 2004 yılının Aralık ayından itibaren davalı hastanenin taşeronu olan... isimli şirkette çalıştığını, evlilik sebebiyle 09.11.2012 tarihinde işyerinden ayrıldığını iddia ederek; işyeri tarafından ödenmeyen kıdem tazminatı ile fazla çalışma ücreti ve Kasım ayı ücret alacağının faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı... Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının... Bakanlığı işçisi olmadığını, ihaleyle hizmet alımı işini yapan şirketin çalışanı olduğunu, bu tip davalarda davalı hastanenin ihale makamı konumunda bulunduğunu, işveren olmadığını, bu husumetin davalı Bakanlığa yöneltilemeyeceğini, ihale alan firmalar arasında süreli iş sözleşmeleri imzalandığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.Davalı...vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava konusu işyerinde ihaleyle iş alan şirketlerin işçisi olarak görünmesine rağmen aslında asıl işverenin emir ve denetimine bağlı olarak asıl işverenin işçisi olarak çalıştığını, bu nedenle davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, toplam 9.181,74 TL ödeme yapıldığını, davacının hak kazandığı tüm ücretlerin ödendiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı, davalılar temyiz etmiştir. E) Gerekçe:Mahkeme kararının gerekçesinde ”...Her ne kadar davalı ... davacının 08.11.2011 tarihinde ayrılacağını bildirdiğini ve kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ödendiğini ve davacının ibraname imzaladığını ileri sürmüş ise de; iş aktinin 09.11.2011 tarihinde sona erdiği ve ibranamenin bir gün önce iş sözleşmesinin devam ettiği süre içerisinde alındığı, ayrıca tarih içermediği ve yapılan ödemenin de davalı tarafça ispatlanamadığı anlaşılmakla; Borçlar Kanunun 420. Maddesi gereğince taraflar arasında geçerli bir ibraname bulunmadığı kabul edilerek davalı tarafça yapılan itirazlar dikkate alınmamıştır.Mahkememizde yapılan yargılama sonunda toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; davacının, 01.01.2005-09.11.2012 tarihlerinde davalı hastanenin taşeronu olan işyerinde çalıştığı, davacının evlilik sebebiyle kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde işten ayrıldığı, davalı işyeri tarafından davacıya 7.641,19 TL kıdem tazminatı ödendiği, yapılan ödeme mahsup edildiğinde 774,01 TL bakiye kıdem tazminatı alacağına hak kazandığı, fazla çalışma ücretinin ödenmediği anlaşılmakla davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. “ şeklinde gerekçe oluşturulması ve kararın hüküm kısmında da bilirkişi raporunun ibraname geçerli sayılmayarak ödenen miktarın tenzil edilmediği seçenekte hesaplanan, 8.415,20 TL. kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi gerekçe ile hüküm sonucu arasında çelişkiye neden olmuştur.Yukarıda belirtildiği gibi karar gerekçesi de kendi içerisinde çelişki yaratmaktadır. Gerekçe ile hüküm sonucu arasındaki bu açık aykırılık 10.04.1992 gün ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına aykırıdır.Gerekçe ile hüküm sonucu arasında çelişki olamayacağı hususu 6100 sayılı HMK. nun 298/2. maddesinde de özellikle düzenlenmiştir.Verildiği tarih itibarı ile gerekçe – hüküm sonucu arasında çelişki taşıyan, bu nedenle 10.04.1992 gün ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına ve 6100 sayılı HMK. nun 298/2. maddesine aykırı olan hükmün bozulması gerekmiştir.F)Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.