MAHKEMESİ : KARACABEY 1. ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİTARİHİ : 28/12/2011NUMARASI : 2010/30-2011/911DAVA :Davacı, fazla mesai ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir. (Her ne kadar dava dilekçesinin netice kısmında “fazla mesai ücreti” denilmiş ise de anılan dava dilekçesinin ilk sayfasında 2005-2006-2007-2008-2009 yılları için ayrı ayrı cumartesi ve pazar çalışmaları ile milli bayram çalışmaları belirtildiğinden dava dilekçesindeki istemin sadece haftalık fazla çalışma ücreti değil, ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarını da kapsadığı anlaşılmıştır. )B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının şirketten istifa ederek ayrıldığını ve istifa dilekçesinde tüm kanuni haklarını eksiksiz olarak aldığını bizzat ve açıkca ifade ettiğini, buna rağmen kötü niyetli olarak dava açtığını, dava dilekçesinde milli bayram çalışmalarına ait iddiaların genel tatil ücreti olarak adlandırıldığını ancak netice kısmında sadece fazla çalışma ücreti talep ettiğini, genel tatil ücreti adı altında bir talebinin olmadığını, davacının fazla mesai yaptığına ilişkin iddiada bulunduğu tarihlerin yine davacının yıllık izin kullandığı tarihlere isabet ettiğini, bu sebeple iddiaların yersiz ve mesnetsiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilerek davacının fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacakları hüküm altına alınmıştır.D) Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Taraflar arasında ıslah dilekçesi ile artırılan miktarlara yönelik olarak yapılan zamanaşımı itirazı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır.Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir.Zamanaşımı, bir maddi hukuk kurumu değildir. Diğer bir anlatımla zamanaşımı, bir borcu doğuran, değiştiren ortadan kaldıran bir olgu olmayıp, salt doğmuş ve var olan bir hakkın istenmesini ortadan kaldıran bir savunma aracıdır. Bu bakımdan zamanaşımı alacağın varlığını değil, istenebilirliğini ortadan kaldırır. Bunun sonucu olarak da, yargılamayı yapan yargıç tarafından yürüttüğü görevinin bir gereği olarak kendiliğinden göz önünde tutulamaz. Borçlunun böyle bir olgunun var olduğunu, yasada öngörülen süre ve usul içinde ileri sürmesi zorunludur. Demek oluyor ki zamanaşımı, borcun doğumu ile ilgili olmayıp, istenmesini önleyen bir savunma olgusudur. Şu durumda zamanaşımı, savunması ileri sürülmedikçe, istemin konusu olan hakkın var olduğu ve kabulüne karar verilmesinde hukuksal ve yasal bir engel bulunmamaktadır.Somut olayda, ıslah tarihi 04.11.2011 olup, davalı vekiline 07.12.2011 tarihli duruşma sırasında ıslah dilekçesi elden tevdi olunmuş ve davalı vekilince de 12.12.2011 tarihinde ıslaha karşı zamanşımı itirazında bulunulmuştur. Buna rağmen, yerel Mahkemece süresinde yapılan işbu zamanaşımı itirazı değerlendirilmeksizin hüküm tesisi hatalıdır.3- Taraflar arasındaki bir diğer uyaşmazlık konusu da genel tatil ücreti hesabı noktasındadır.Genel tatilin 19.05.2005-30.08.2005 arasında 2 gün yerine 3 gün olarak, 19.05.2006-30.08.2006 arasında 2 gün yerine 2,5 gün olarak, 15.05.2007-30.08.2007 arasında 2 gün yerine 3 gün olarak, 19.05.2008-30.08.2008 arasında 2 gün yerine 3 gün olarak hesaplanması hatalıdır.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 22.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.