Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1653 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 29400 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile izin ücreti, ücret alacağı, asgari geçim indirimi alacağı, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, davalıya ait işyerinde iki dönem halinde empirme baskı sorumlusu olarak çalışırken yaş dışında emeklilik koşullarını taşıması neden ile iş sözleşmesini haklı olarak fesh ettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile yıllık izin, bir kısım aylık ücret, asgari geçim indirimi, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini, istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, zamanaşımı def'ini öne sürüp davacının her iki dönemde de kendi isteği ile işi bıraktığını, ikinci dönemde emeklilik nedenine de dayanmadığını, alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş akdinin haklı nedenle ve kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde davacı tarafça fesh edildiği, davacının kıdem tazminatı dışında yıllık ücretli izin, bir kısım aylık ücret ve genel tatil ücretine hak kazandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davalı taraf temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Davacının davalı işyerinde iki dönem halinde çalışması mevcut olup, bu ilk dönemdeki iş sözleşmesinin ne şekilde sona erdiği hususu çekişme konusudur. Mahkemece iki dönem çalışması üzerinde durulmamış, ilk dönemin tasfiye edilip edilmeyeceği konusunda gerekçe oluşturulmamıştır. 1475 sayılı yasanın 14/2. maddesi, işçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceğini hükme bağlamıştır. O halde kıdem tazminatına hak kazanmaya dair bir yıllık sürenin hesabında da işçinin daha önceki fasılalı çalışmaları dikkate alınır. Bununla birlikte, her bir fesih şeklinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde gerçekleşmesi hizmet birleştirmesi için gerekli bir koşuldur. Kıdem tazminatına hak kazanmada önceki dönemin tasfiyesi ya da birleştirilmesi yönünde fesih şekli önemli ise de kıdemin veya yıllık izin süresinin hesabında fesih şeklinin önemi yoktur.Dosya içeriğine göre davacı davalı işyerinde 05.05.2004-01.04.2005 ve 01.03.2006-15.02.2013 tarihleri arası iki dönem çalışmıştır. Davalı tarafça bilirkişi raporundan sonra davacının ilk dönem çalışmasının istifa ile sona erdiğine dair ibraname sunulmuştur. Davacı vekili çalışırken alındığı için itibar edilmemesi gerektiğini iddia etmiş, mahkemece bu dönemin istifa ile sona erip ermediği, dolayısı ile tasfiye edilip edilmediği üzerinde durulmadan, tasfiye edilmemiş tüm süre üzerinden kıdem tazminatı kabul edilmiştir. Bu belgeye karşı davacı asile beyanları sorulmadığı gibi davacının ibraname dışında açıkça iş sözleşmesini feshettiğine dair bir dillekçesi de sunulmamıştır. Bu nedenle gerekirse davacı asil isticvap edilmeli, ibranameye karşı beyanı alınmalı, ilk dönemin istifa ile sonuçlanmadığı kabul edilirse gerekçelendirilmek sureti ile şimdiki gibi hüküm kurulmalı, aksi halde ise tasfiye edilerek, davacının kıdem tazminatı ikinci dönem için hesaplanıp hüküm altına alınmalıdır. Eksik inceleme ve gerekçe ile kıdem taminatının tüm süre üzerinden kabulü hatalıdır. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.