MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 20/09/2011NUMARASI : 2005/3505-2011/752DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı ile fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, 01.07.1998 - 15.07.2005 tarihleri arası davalı yanında aralıksız çalıştığını, davalının iş akdini haksız ve kötü niyetli olarak feshettiğini, Bakırköy 1. İş Mahkemesinde işyerinde geçen çalışmalarının sigortalı olarak tespitine karar verilmesi için dava açtığını ileri sürerek, kıdem, ihbar, kötüniyet tazminatları ile fazla çalışma, genel tatil, hafta tatili ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının işyerine 26.07.2004 tarihinde girdiğini, 15.07.2005 tarihinde nedensiz ve sebepsiz olarak işten ayrıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununda 32 nci maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir. ESAS NO : 2012/12238 KARAR NO : 2014/16435İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, Borçlar Kanunun 323 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir. Somut olayda, kesinleşen hizmet tespiti dosyasında davacının 01.09.1998-30.07.2004 tarihleri arasında günün asgari ücretiyle sigortasız çalıştığının tespitine karar verilmiştir. Başka bir deyişle davacının ücreti asgari ücret olarak belirlenip kesinleşmiştir. Mahkemece davacının iş aktinin feshedildiği 15.07.2005 tarihindeki ücreti ise 1.200.00-TL net olarak tespit edilerek hüküm kurulmuştur. Bu miktar dönemin yasal asgari ücretinin yaklaşık 3.5 katı olup ani bir yükseliş oluşturmaktadır. Bu nedenle davacının yukarıdaki ilkeler doğrultusunda alabileceği emsal ücret araştırılarak gelen cevaplar tüm dosya içeriği ile bir değerlendirmeye tabi tutularak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 22.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.