Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16377 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10447 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : BERGAMA 1. ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİTARİHİ : 22/11/2011NUMARASI : 2009/373-2011/690DAVA :Davacı, TİS fark alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, davacının, davalı Belediye Başkanlığı nezdinde işçi olarak işe başladığı, bilahare davalı Belediye Başkanlığı'nın sahibi olduğu B.. Ltd. Şti.'nde akabinde de çalışmaya devam ettiğini ve ayni işi yaptığını, daha sonra iş akdinin sona erdiğini ileri sürerek davalı Belediye nezdinde davalının işçilerine uygulanan TİS'ne göre 2004 ve 2005 yılı TİS fark alacaklarını istemiştir.B)Davalı cevabının özeti: Davalı vekili, talebin zamanaşımına uğradığını, davacının çalıştığı şirketlerde çalıştıkları yıllara ait toplu sözleşmelerin mevcut olduğunu, toplu sözleşmelerinin işyeri bazında yapıldığını, davacının çalıştığı şirketlerin ayrı statüde olduklarını ve davalı Belediye Başkanlığı'ndan bağımsız birer işyeri olduklarını, işçi sendikalarının da yetki başvurularını yaptıklarını ve bağımsız bir toplu sözleşme akdedilmesini kabul ettiklerini, davacının iş akdi süresince belirtilen şirketlerde sigortalı olarak bulunduğunu ve her türlü maaş ve diğer haklarını şirketlerde akdedilen toplu iş sözleşmesine göre aldığını, bu konuda belgelere herhangi bir şerh de düşmediğini, davacının Belediye'nin personeli olmadığını, davacının çalıştığı şirketlerin büyük kısmında davalı Belediye'nin hissesi bulunduğunu, kamu kurum ve kuruluşlarının personel çalıştırma esaslarının mevzuatla belirlendiğini, davacının iddia ettiği tarzda bir personel edinme yöntemi bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.C)Yerel Mahkeme kararının özeti:Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının 31/08/1989 ila 14/12/2000 tarihleri arasında davalı belediyede çalıştığı, 01/01/2004 tarihinden itibaren B.. B.. şirketlerinden olan N.. şirketinde çalışmaya başladığı, 31/10/2004 tarihinde buradaki işinin sona erdiği, 01/11/2004 - 14/12/2004 tarihleri arasında ise davalı Belediye bünyesinde çalıştığı, davacı ile davalı arasında imzalanan 2004 tarihli vizeli işçi sözleşmesi içeriğinden davacının davaya konu dönemde bünyesinde çalıştığı Nike şirketinin belediyelerce yapılması gereken işleri Belediye'ye ait işyerinde ve Belediye araç ve gereçlerinden yararlanarak yerine getiren şirket olduğu, izin formlarında Belediye Başkanlığı'nın olurunun bulunduğu, yukarıda belirtilen vizeli işçi sözleşmesinde bu şirketdeki hizmetlerin B.. B.. işyerinde yaptığı çalışmalarla bir bütün olarak dikkate alınacağının kararlaştırıldığı hususları bütün olarak değerlendirildiğinde, davalı Belediye'nin davacının N..şirketi nezdindeki çalışmalarından da asıl işveren sıfatı ile sorumlu tutulması gerektiği, bu nedenle davacının çalıştığı bu süre zarfında üye olduğu sendika ile davalı Belediye arasında akdedilen TİS hükümlerinden faydalanması gerektiği, davacı ile davalı arasında imzalanan vizeli işçi sözleşmesi hükümleri arasında daha önce Belediye çalışanı iken daha sonra protokoller gereği N.. şirketi işçisi olarak çalışmış bulunan işçinin aynı Belediye işyerinde ve aynı işveren nezdinde yaptığı çalışmaların bir bütün olarak dikkate alınacağı, önceki dönemlerden doğan sosyal haklarının da ödeneceği, Belediye'nin bu haklarla ilgili zamanaşımı savunmasından feragat ettiği hükmü bulunduğu, bu nedenle artık davalı Belediyenin zamanaşımı itirazı yapamayacağı gerekçesi ile 2004 yılı TİS fark alacağı talebinin kabulüne, 2005 yılı TİS fark alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.D)Temyiz: Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.E)Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Somut olayda, 2004 yılında imzalandığı anlaşılan "vizeli işçi sözleşmesi" başlıklı sözleşme ile, davalı Belediye'nin, davalı Belediye'de çalışmakta iken N.. şirketi nezdinde çalışan işçinin çalışmasının bir bütün olarak ele alınacağı, iş aktinin bir kıdem tazminatı hakedecek şekilde sona ermesi halinde işverenin önceki dönemlere ilişkin sosyal haklar açısından zamanaşımı itirazında bulunmayacağı, zamanaşımı itirazından davalının feragat ettiği kabul edilmiştir. Mahkemece, bu sözleşme hükmüne göre, davalının cevap dilekçesinde süresi içinde ileri sürdüğü zamanaşımı savunmasının gözetilemeyeceği kabul edilerek, talep edilen alacakların kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 160. maddesi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 139. maddesi uyarınca zamanaşımı savunması yapabilme hakkının doğumundan, yani, zamanaşımının gerçekleşmesinden önce bu haktan vazgeçilemeyeceği gözetilmeksizin yazılı gerekçe ile karar verilmesi hatalıdır. Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.