Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15962 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10377 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : DENİZLİ 2. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 20/10/2011NUMARASI : 2009/539-2011/520DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, iş akdinin haksız ve ihbarsız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti ve ücret alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. D) Temyiz:Kararı taraflar temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.Somut olayda, taraf tanık beyanlarından davalı işyerinde 3 lü vardiya usulüne göre çalışma yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının bir sonraki vardiyada yerine gelecek işçinin gelmemesi halinde bir sonraki vardiyada çalışabileceği, bu durumunda yılda iki kez olabileceğinin kabulü ile fazla çalışma alacağının hesaplandığı anlaşılmıştır.Bilindiği üzere, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre işyerinde 3 lü vardiya usulü ile çalışılan durumlarda davacı işçinin fazla çalışmaya ilişkin ispatını ancak yazılı delil ile yerine getirebileceği kabul edilmektedir. Dava konusu uyuşmazlıkta ise davalı tanığı, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında vardiya ustası olarak çalışanların ayda en fazla 6 gün vardiya bitiminde 3 saat daha çalışma yaptıklarını beyan etmiştir. Bu durumda, davacının fazla çalışma iddiasını davalı tanığının beyanı ile sınırlı kalmak kaydıyla ispatladığının kabulü gerekir.Netice itibariyle, Mahkemece davacının talebi ile bağlı kalınıp davalı tanık beyanı dikkate alınarak fazla çalışma ücretine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 15.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.