MAHKEMESİ : SİVAS İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 16/01/2012NUMARASI : 2012/14-2012/5DAVA :Davacı, kıdem tazminatı ile ihbar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili 16.01.2012 harç tarihli dilekçesi ile açtığı davada, davacının iş aktinin haksız olarak feshedildiğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatlarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.Mahkemece, tensip yapılmadan, HMK. nın 320.maddesi uyarınca taraflar duruşmaya davet edilmeden dosya üzerinden davanın reddine karar verilmiştir.Kararı davacı vekili diğer gerekçelerinin yanı sıra adil yargılanma hakkının ihlan edildiğini belirterek temyiz etmiştir.01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 320/1 maddesine göre "basit yargılama usulüne" tabi davalarda mahkeme, mümkün olan hâllerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verebilir ise de bunun “mümkün olan hallerde” olduğu belirtilmek suretiyle sınırlı bir alan gösterilmiştir. Dosya üzerinden karar verilebilecek "mümkün olan haller" belirlenirken HMK'nın 27. maddesinde yer alan ve hukuk yargılamasında temel ilke olarak kabul edilen "hukuki dinlenilme hakkı" kavramının da gözönünde tutulması zorunludur. Taraflara hukuki dinlenilme hakkı tanınması Anayasa'nın 36.maddesinde tanımını bulan "hak arama hürriyetinin" gereğidir. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerdiğinden, dosya üzerinden karar verilebilecek hallerin hukuki dinlenilme hakkını ihlal etmeyecek haller ile sınırlı tutulması doğru olacaktır. Bu nedenledir ki dosya üzerinden karar verilebilecek hallerin, HMK'nın 138.maddesinde yazılı olduğu üzere dava şartları ve ilk itirazlar ile sınırlı tutulması gerekir. Mahkemece, dava dilekçesinin davalı tarafa tebliği ile, ön inceleme prosedürü işletilip, duruşma açılarak, tarafların açıklamaları dinlendikten, iddia ve savunmaları çerçevesinde deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken tarafların hukuki dinlenilme hakkını ihlal edecek biçimde dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda davanın esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.