MAHKEMESİ : BURSA 4. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 30/12/2011NUMARASI : 2010/1128-2011/1027DAVA :Davacı, kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla mesai, dini ve milli bayram alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, 18/10/2007 tarihinden itibaren bilgi işlem sorumlusu olarak aylık net 800,00 TL ücret ile haftanın 7 günü, ulusal bayram genel tatil günleri dahil çalıştığını, ilk işe başladığı zaman 20.00-11.00, son ay ise 08.30-18.00 saatleri arasında çalıştığını, hak ettiği yıllık izin, fazla mesai, dini ve milli bayram alacaklarının ödenmediğini, bu nedenle iş akdini haklı nedenle sona erdirdiğini belirterek kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla mesai, dini ve milli bayram alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, fazla mesai, dini ve milli bayram ücretlerinin bordro karşılığında ödendiğini, şirketin 27/06/2006-08/01/2009 tarihleri arasında TMSF tarafından yönetildiğini ve o dönemde de çalışanların fazla mesai ve resmi tatil ücretlerinin zamlı olarak ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Davacı işçinin ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı, fazla çalışma yapıp yapmadığı ve yaptığı zaman ücretlerinin ödenip ödenmediği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Somut olayda davalı, davacının olağandışı fazla çalışma ve ulusal bayram - genel tatil ücretlerinin tahakkuk ettirilip bankadaki hesabına yatırıldığını savunmuş olup, bilirkişi raporuna itirazında da aynı savunmasını tekrarlamıştır. Davalı işverence ibraz edilen ücret bordrolarında 2010/ Nisan, Mayıs, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım aylarında ulusal bayram genel tatil ücreti tahakkukları ile “ f.mesai T ” başlığı altında ise zamsız günlük yevmiye miktarı şeklinde tahakkuklar bulunmaktadır. Bu ödemelerin bankaya yatırılıp yatırılmadığı araştırılarak ödemenin varlığı halinde bu ayların hesaplamadan dışlanması gerekip gerekmeyeceğinin değerlendirilmemesi hatalıdır.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 15.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.