Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15819 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10851 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : ADANA 3. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 27/12/2011NUMARASI : 2010/568-2011/978DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti ile asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinihaklı nedenle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile ücret alacağı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücretleri ve çocuk yardımı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının çalışmasının kesintili olduğunu, önceki çalışmasından istifa ederek ayrıldığını, İstanbul'da başka bir işyerinde çalışıp memnun kalmayınca yeniden müvekkilinin yanında 08.04.2009 tarihinde çalışmaya başladığını, bu nedenle önceki çalışmalarından kaynaklanan alacaklarından feshe bağlı sonuçlarını kabul etmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş akdinin 01.06.2010 tarihinde alacaklarının ödenmemesi sebebeyle davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek davacının kıdem tazminatı ile ücret alacağı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücretleri ve asgari geçim indirimi alacakları hüküm altına alınmıştır.D) Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe: Dosyanın incelenmesinden, davalı vekilinin 09.11.2010 tarihinde iki tanıktan oluşan tanık listesini sunduğu, takip eden 03.02.2011 tarihli celsede yerel Mahkemece “davacı ve davalı tanıklarının davetiye ile çağrılmasına masraf ve 50,00 TL tanık ücretinin gösteren tarafça karşılanmasına” karar verildiği, ancak masraf yatırılmadığından davalı tanıklarının çağrılmadığı ve bir sonraki 19.04.2011 tarihli celsede davalı vekilinin mazeret bildirdiği, o celsede davacı tanıklarının dinlenerek dosyanın bilirkişiye tevdiine ve bilirkişi ücretinin davacı tarafça karşılanmasına karar verildiği, 31.05.2011 tarihli celse için de davalı vekilinin mazeret dilekçesi sunduğu ve o celsede, (Bilirkişi hususunda) masraf verilmediği için ara kararı yerine getirilmediğinden 19.04.2011 tarihli ara karar gereklerinin yerine getirilmesine karar verildiği, işbu ara kararın gereği yerine getirilince de dosyanın celse arasında bilirkişiye tevdi edildiği ve bilirkişinin de raporunu sunduğu, bunu takip eden 17.08.2011 tarihli celsede taraf vekillerine bilirkişi raporunu inceleyip beyanda bulunmak üzere süre verildiği, celse arasında ıslah dilekçesi de sunulduğu ve davalı vekiline tebliğ edildiği, 27.12.2011 tarihli celsede ise yargılamanın bitirilerek karar verildiği anlaşılmıştır.Bu durumda, davalı tanıklarının dinlenilebilmesi bakımından tanıklık ücreti ve tebligat masraflarını ibrazı için davalı tarafa kesin süre verilmeden, davalının delilleri toplanılmadan dosyanın bilirkişiye tevdii suretiyle hüküm tesisi hatalı olup, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı, sair yönleri incelenmeksizin, BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.