Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15644 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10667 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 29/12/2011NUMARASI : 2010/531-2011/714DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı. İşe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A)Davacı isteminin özeti: Davacı vekili, müvekkilinin 01.08.2001 tarihinden itibaren farklı alt işverenler bünyesinde asıl işveren davalı üniversitede işten çıkarıldığı 01.03.2008 tarihine kadar çalıştığını, 2005 yılından itibaren ihalelerle alt işveren davalı şirkete bağlı olarak görev yaptığını, alt işveren değişikliklerinin işyerinin devri şeklinde gerçekleştiğini, açılan işe iade davasının mahkemece reddedildiğini, kararın temyizi üzerine Yargıtay tarafından bozularak işe iadesine karar verildiğini, davacının işe başvuru talebini noter kanalı ile şirket ve asıl işverene gönderdiğini, ancak her iki işverence bu talebe yanıt verilmediğini iddia ederek kıdem, ihbar tazminatı, işe başlatmama nedeniyle belirlenen 5 aylık brüt ücret tutarında tazminat ve 4 aylık boşta geçen süre için doğmuş hak ve alacakların her iki işverenden dayanışmalı olarak faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.B)Davalı cevabının özeti: Davalı üniversite vekili, kurumun taraf ehliyeti bulunmadığını, davanın kurum açısından reddi gerektiğini, sözleşme ve şartnamelere atıfla yüklenicinin kurumda çalıştırdığı personele karşı her türlü sorumluluğu kabul ettiğini, davalı şirketçe 2008/154 Esas sayılı ilamda da belirtildiği üzere sayılı ilamda da belirtildiği üzere davacıya o dönem içerisinde yeni görev yeri gösterildiğini, ancak davacının bu yeni görev yerinde göreve başlamadığını, mahkemece verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay tarafından davacının şirketteki işine iadesine karar verildiğini, bu nedenle kurumun herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, diğer davalı şirketin kurumlarında 2007/2008 döneminde temizlik işi ihalesi yaptığını, daha sonraki dönemlerde şirketin üniversitede temizlik ihalelerine katılmadığını, davacının kıdem tazminatı vs. alacakların kurum değil şirketten talep edilmesi gerektiğini savunmuştur.Davalı şirket vekili, duruşmada davayı kabul etmediklerini, davacının müvekkili şirkete bir başvurusu olmadığını, bu konuda beyanlarını ayrıntılı olarak sunacaklarını beyanla davanın reddini talep etmiştir.C)Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, Yargıtay 9. Hukuk Dairesince davalı işveren tarafından yapılan feshin geçersizliğine ve davacının işine iadesine karar verildiği, davacının usulüne uygun bir şekilde işverene başvurması gerektiği, dava açılmadan önce davacının noter kanalıyla İ.. Limited Şirketine başvuruda bulunduğu ancak tebligat yapılamadığı, mahkemece usul ekonomisi göz önünde bulundurularak davalı İ.. Limited Şirketine tekrar başvurusunun sağlandığı ve davacının Kocaeli 6. Noterliği kanalıyla işe başlatılmak üzere davalı İ.. Limited Şirketine başvuruda bulunduğu ve bu başvurunun 05.05.2011 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiği, davacının işe başlatılması halinde davanın konusuz kalma ihtimali bulunduğu, ancak davalı İ.. Limited Şirketinin davacının işe çağırıldığına ilişkin dosyaya her hangi bir delil sunmadığı, bu nedenle davacının işe başvurusunun tebliğ edildiği 05.05.2011 tarihini takip eden bir aylık sürenin sonu olan 05.06.2011 tarihinin fesih tarihi olarak kabul edildiği gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.D)Temyiz:Karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir.E)Gerekçe: Dava, işe iade sonrası kıdem, ihbar tazminatı, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süreye ilişkin alacaklar hakkındadır. Dava dosyası incelendiğinde, davacı işçi tarafından davalılar aleyhinde açılan işe iade davasının yerel mahkemece reddedildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından yerel mahkeme kararı bozularak feshin geçersizliğine, davacı işçinin davalı şirketteki işine iadesine karar verildiği, Yargıtay ilamının davacı vekiline 11.02.2010 tarihinde tebliğ edildiği, Davacı işçi tarafından noter kanalı ile davalı şirkete 11.02.2010 keşide tarihli ihbarname gönderilerek daha önce yaptığı işe başlatılmayı talep ettiği, alıcının adresten ayrıldığı ve yeni adresi tespit edilemediğinden anılan ihbarnamenin merciine iade edildiği, Davacı vekili tarafından davalılar aleyhinde 01.07.2010 tarihinde temyize konu davanın açıldığı, Mahkemece, 26.04.2011 tarihinde davacı vekiline işe başlatılması konusunda işverene başvurması için süre verildiği, davacı işçi tarafından davalı şirkete noter kanalı ile 26.04.2011 keşide tarihli ihbarname gönderilerek, daha önce yaptığı işe aynı şartlarda çalışmak üzere başlatılmayı talep ettiği, ihbarnamenin 05.05.2011 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İşe iade kararına bağlı hakların talep edilmesinin temel koşulu işe iade başvurusu yapılıp, işverenin işe başlatmamasıdır. Somut olayda davacı işçinin işe iade başvurusu işverene tebliğ edilmeden dava açılmış olup, mahkemenin “usul ekonomisi” şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile işe iade başvurusu yaptırıp, yargılamaya devam edilerek esastan karar verilmesi hatalıdır. Mahkemece, davanın açıldığı tarih itibariyle dava koşulu oluşmadığından davanın reddi gerekirken, kabulü hatalıdır. F)SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.