Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15638 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3647 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, prim alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı isteminin özeti: Davacı vekili, davacının 14/02/2008-30/11/2009 tarihleri arasında davalı şirkette genel müdür olarak çalıştığını iş sözleşmesi 6.2.maddesi gereğince performansa bağlı olarak yıllık ücretinin % 70 kadar prim verileceğinin hükme bağlandığını, performans kriterlerini yerine getiren davacının sözleşmeyle kararlaştıran prim alacağının ödenmediğini ileri sürerek prim alacağını istemiştir.B)Davalı cevabının özeti: Davalı vekili, genel müdür olarak çalışan davacı ile yapılan iş sözleşmesinin 6.2. Maddesinde düzenlenen prim alacağına hak kazanma koşullarının gerçekleşmediğini, davalının zarar ettiğini, davalının ilgili mali yıl için uygun bir denetim yapılması, bütçe satışları, KVDAÖK, net gelir ve net borç dengesinin belirlenmesi, prim ödemesine uygun şartların varlığının tespiti, akabinde prim ödeme şartları oluşmuş ise davacının performansının değerlendirilmesi ve Yönetim Kurulu'nun prim ödemesi için karar alması şartlarının gerçekleşmediğini, savunarak davanın reddini istemiştir.C)Yerel Mahkeme kararının özeti:Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının davalı işverenlikte 14/02/2008-30/11/2009 tarihleri arasında genel müdür olarak çalıştığı iş sözleşmesinin 6/2 maddesine göre yıllık ücretin %70'ine kadar performansa bağlı yıllık prim alma hakkının bulunduğu ve bu primlerin ödenmemesi nedeniyle açılan dava da; davacının genel müdür statüsünde üst düzey bir çalışan olduğu söz konusu iş sözleşmesinin 6.2.1 ii,i maddelerinde yıllık prim ödemesine ilişkin düzenlemenin bulunduğu, ancak bu düzenlemeye göre söz konusu primin ödenebilmesi için yönetim kurulu kararının olması gerektiği, ayrıca şirket ile ilgili mali yıl içinde denetim yapılmış olması ve bütçe satışları, net gelir ve net borç dahil davacının performans göstergelerine eriştiğinin tespiti gerektiği halde söz konusu mali denetim ile ilgili bir rapor tespit edilemediği, davacıya eş değer bir çalışana prim ödemesine dair alınmış bir yönetim kararı da bulunmadığı, ayrıca davacının performansı ile ilgili bir değerlendirmenin de bulunmadığı göz önüne alındığında davacı yönünden prime hak kazanılması için sözleşmede ön görülen şekli unsurların gerçekleşmediği, bu nedenle davacının dava konusu dönem için performans primine hak kazanamayacağı, her ne kadar davacı vekili emsal çalışanlarına prim ödemesi yapıldığına ilişkin deliller ibraz etmiş ise de; söz konusu çalışanların davacıya göre daha alt kadroda çalışan bölge müdürü konumunda olan kişiler olduğu, davacının özellikle genel müdür sıfatı, aylık ücretinin yüksek olması ve yönetim kuruluna göre konumu göz önüne alındığında ödemeler konusunda prime hak kazanılması konusunda şekli şartlara riayet edilmesinin gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.D)Temyiz: Karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.E)Gerekçe: İlk derece Mahkemesi’nin kararında prim talebine ilişkin davanın reddine karar verilmiş ise de;Davacıya prim ödenmesi için Yönetim Kurulu kararı gerekip gerekmediği ihtilaflıdır.İş aktinde, davacıya prim ödenmesinin “Yönetim Kurulu kararına bağlı” olduğu belirtilmiş ise de , davacının prim için gereken performans gibi sair koşullara ulaşması halinde, davacıya prim ödenmesine ilişkin Yönetim Kurulu kararının alınıp alınmamasının keyfi olması beklenemez. Buı nedenle, prim almak için diğer koşulların davacı açısından gerçekleşmiş olması halinde salt Yönetim Kurulu kararı olmaması, davacı lehine prim alacağına hükmedilmesine engel olamaz. Kaldı ki, davacıya 2008 yılı için prim ödendiği dosya kapsamından sabit olmasına rağmen davalı Mahkeme’ye yazdığı yazısında 2008 yılı satışları nedeni ile müteakip yıl içinde dağıtılan primlere ilişkin Yönetim Kurulu kararı bulunmadığını bildirmiştir. Yönetim Kurulu Kararı olmamasına rağmen 2008 yılı için davacıya prim ödendiğine göre Mahkeme’nin Yönetim Kurulu kararı olmamasını davacının prim talebinin reddi gerekçelerinden biri sayması yerinde değildir.Davacıya prim ödenmesi için davalının zarar değil, kar durumunda olması gerekip gerekmediği ihtilaflıdır.Bilirkişi raporunda, 2008 yılında davacıya prim ödendiği ama 2008 yılında davalı Şirket’in karlılık durumunda olduğu, prim ödemesi yapılmadığı için dava konusu edilen 2009 yılında ise davalı Şirket’in zarar durumunda olduğu, 2009 yılında davacı ile aynı pozisyondaki kişilere prim ödenmediği, daha alt pozisyondakilere prim ödendiği belirtilmiştir.İş aktinde, prim ödemesi koşulu olarak davalı Şirketin karlılık durumunda olması veya zarar durumunda olmaması açıkça belirtilmemiştir. Diğer yandan, davalı vekili temyize cevap dilekçesinde 2009 yılında davalı Şirketin zarar durumuna geçmesi nedenini davacının işe ilişkin davranışları olarak değil, davalının zarar sebebini, “ilaç sektörünün 2009 yılında krize girmesi, bunun önceden öngörülemeyen bir durum olması, hatta bu konuda resmi gazetede tebliğ yayınlanması” olarak açıklanmıştır.Açıklanan nedenler ile davacının 2009 yılı prim alacağına hak kazanması davalı Şirket’in karlılık veya zarar durumunda olmasına bağlanamaz.Davacıya prim ödenmesi için davalının mali denetiminin yapılması gerekip gerekmediği ihtilaflıdır.Davalının mali denetiminin yapılmaması davacının kusurundan kaynaklanmadığı gibi, mali denetime ilişkin bilgi ve belgelerin davacıda olması beklenemeyeceğinden, davalı tarafından bunların ibrazı ve davacı 2008 yılında prime hak kazandığına göre, mali denetim sonucunda davacının 2009 yılında prime hak kazanamayacak duruma geldiğini davalı ispatlamalıdır, ama bunlar davalı tarafından yapılmamıştır. Açıklanan nedenler ile davalının mali denetiminin yapılmaması davacının prim alacağının reddi açısından gerekçe değildir.Davacıya prim ödenmesi açısından davacının 2009 yılı performansı ihtilaflıdır.Davacının 2008 yılında prime hak kazandığı, buna göre 2008 yılında gereken performansı yakaladığı anlaşılmaktadır.O halde, davacının 2009 yılında gerekli performası yakalayamadığını davalı ispatlamalıdır, ancak; davalı bunu ispatlayamamıştır.Yukarda açıklanan nedenler ile davacıya 2009 yılı için prim alacağı ödenmelidir. 2009 yılı prim alacağının hesabında, davacıya 2008 yılı için ödenen prim miktarı kıstelyevm usulü ile 2009 yılına uygulanarak sonuca gidilmelidir. F)SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.