MAHKEMESİ : İZMİR 3. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 18/04/2012NUMARASI : 2010/256-2012/357DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 13.05.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat H.. N.. ile karşı taraf adına Avukat K.. D.. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı isteminin özeti: Davacı; iş akdinin haksız olarak davalı işverence feshedildiğini ileri sürerek; kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai ücreti alacaklarının faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.B)Davalı cevabının özeti: Davalı; davacının izinsiz ve mazeretsiz olarak işe devam etmediğini savunarak; devamsızlık sebebiyle iş sözleşmesinin sona erdirildiğini belirtmiş ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.C)Yerel Mahkeme kararının özeti:Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Ç)Temyiz: Karar süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.D)Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı, davalı işveren tarafından işten çıkarıldığını iddia etmiş, işveren ise davacının diğer iki çalışanla birlikte yaptıkları işin benzeri bir iş yeri kurarak işi bıraktığını savunmuştur. Davacı, işverenin feshini kanıtlamak için tanık dinletmiş; davacı tanığı B.. O..'in davalı işverenle aralarında Cumhuriyet Savcılığına yansıyan husumet olduğu ve davacıdan önce iş yerinden ayrıldığı, tanık olduğunu söylediği olayın tarihini dahi net olarak bildiremediği beyanının inandırıcı olmadığı, davacı tanığı S.. Ö..'ün davacının kardeşi olduğu anlaşılmaktadır.Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının davalı işveren ile aynı işi yapan G.. isimli bir işletme kurduğu, ortağı M.. A..'un da davalı işverenin başka bir işçisi olup, bu kişinin İzmir 4. İş Mahkemesin de açtığı davada kıdem ve ihbar tazminatları taleplerinin reddedildiği, davacı ile M..A..'un davalı iş yerinde çalışırken davalı şirket adına yaptıkları işlere yönelik olarak ayrılıp iş yeri kurma hazırlıklarında bulundukları gibi kendi iş yerlerinin ilanlarını davalı işverenin müşterilere sattığı makinelerine yapıştırdıkları, davacının kardeşinin açtığı davada verilen kararın temyiz incelemesi sonucu da Dairemizce verilen kararda işveren feshinin haklı olduğu sonucuna varıldığı anlaşılmaktadır(Yargıtay 9.HD. 19.03.2013 gün 2010/44075 E, 2013/9439 K.). Davacı işçinin kardeşi ve diğer bir arkadaşı ile birlikte hareket ederek benzer bir iş yapmak üzere iş yerini kendisinin terk ettiği anlaşıldığından davacının kıdem ve ihbar tazminatlarının reddi yerine kabulü hatalıdır. SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.100.00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 13.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.