T.C. YARGITAY 9. Hukuk Dairesi Y A R G I T A Y İ L A M IESAS NO : 2012/17520 KARAR NO : 2014/15511 MAHKEMESİ : KARŞIYAKA 2. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 13/03/2012NUMARASI : 2010/345-2012/109DAVACI : D.. T.. ADINA AVUKAT ÖZER KIRCADAVALI : H.. Ç.. ADINA AVUKAT MURAT AKIDAVA :Taraflar arasındaki, cezai şart alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle reddine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 13.05.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat S.. Ş.. ile karşı taraf asil H.. Ç.. ile adına Avukat M.. A.. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı işveren, davalının Y.. Holding A.ş. grup şirketlerinde 1995 yılında çalışmaya başladığını, 1995-1998 yılları arasında D..S.. A.ş.'de başkan yardımcısı, 1998-2003 yılları arasında Y.. B.. şirketinde genel müdür statüsünde çalıştığını, 2003 yılında D.. Boya Fabrikaları San. Ve Tic. A.ş.'de operasyonlardan sorumlu başkan yardımcısı ve genel müdür olarak çalışmaya devam ettiğini, 01.09.2007 tarihinde iş akdinin karşılıklı anlaşma ile sona erdiğini, 30.04.2009 tarihine kadar da A.. Kalite ve Sanayi Boyaları Genel Müdür unvanı ile 2.derecede imza yetkisine sahip olarak çalıştığını, davalının Y.. Topluluğunun çeşitli şirketlerinde üst düzey yönetici olarak çalışmasından dolayı bulunduğu pozisyon ve niteliği icabı üretilen ürünler hakkında formül, müşteriler, tedarikçiler, üretim süreci, mali ve finansal yapı, şirketin stratejileri, ürün bazında bazı şirketin özel sırları gibi bilgilere erişim hakkı olduğunu, davalının 01.09.2007 tarihinde imzalanan yeni iş akdinde rekabet yasağına uyacağını kabul etmesine rağmen aynı alanda faaliyet gösteren İ.. N.. Malzeme ve Yüzey Ürünleri San. Tic. Ve A.. Limited Şirketi ve İ.. N.. Boya ve Yüzey Ürünleri ve A.. A.ş. Şirketlerinde ortak ve müdür olarak görev yapıp düzenlenen rekabet yasağına aykırı faaliyetlerde bulunduğunu, bu faaliyetine son vermesi gerektiğini ve sözleşme gereği yükümlü olduğu 360.000,00 TL cezai şartı ödemesi talebi ile ihtarname gönderdiklerini, bu ihtarnamenin yanıtsız kaldığını beyanla 01.09.2007 tarihli iş sözleşmesinin 6/d maddesi uyarınca 180.000,00 TL cezai tazminatın faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında akdedilen sözleşmenin belirli süreli olarak kaleme alındığını, rekabet yasağının bu belirli sürenin sona ermesinden sonraki 1 yıl için kararlaştırıldığını, daha sonra sözleşmenin ekli protokol ile belirsiz süreli hale getirildiğini, rekabet yasağı maddesinin ise bu protokole eklenmediğini dolayısıyla rekabet yasağının geçerliliğini kaybettiğini, müvekkilinin iş akdinin davacı tarafça haklı bir neden olmadığından feshedildiğini ve fesih sonucu 1 yıllık maaş, 1 yıllık ücretli izin paralarının ödendiğini sözleşmenin 7.maddesinde süresinden önce fesih halinde fesih eden tarafın 1 yıllık ücret tutarında ödeme yapacağını düzenlediği, bu düzenleme karşısında sözleşmenin karşılıklı feshinden söz etmenin mümkün olmadığını, rekabet yasağı sözleşmelerinin süre, coğrafi ve spesifik iş tanımlamaları yapılarak sınırlama yapılmasının gerektiğini, oysa sözleşmenin mevcut hali ile davacıyı işşiz bırakmak amacına yönelik olduğunu, Y.. Holding ile bu holdinge bağlı şirketlerin pek çok sanayi ürünü ürettiğini, bu kadar çeşitli ve çok ürünü kapsayan rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olmayacağını davacı şirketin boya imalat ve satış işi ile uğraştığını, iş akdinin feshinden sonra müvekkilinin ortaklığı konu şirkette boya veya herhangi bir sanayi ürünü üretilmediğini ve satılmadığını, bu şirketin nano malzemeler konusunda Ar-Ge çalışması yapan bir şirket olduğunu, müvekkillinin rekabet oluşturacak bir iş oluşturmadığından bahisle davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davalı ile ilgili rekabet yasağının, davalının genel müdürlük görevi yaptığı Dyo Boya fabrikalarındaki faaliyet alanı ile sınırlandırılmayıp topluluk şirketlerinin işyerlerinde üretilen mallardan bazıları veya tamamı gibi açıklık taşımayan hüküm olması sebebiyle rekabet yasağı sözleşmesi yer ve zaman koşulları bakımından uygunsa da konu bakımından aranan koşullara uygun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı yasal süresi içinde davacı vekili temyiz etmiştir. Somut olayda davacı taraf, davalının sözleşmenin sona ermesinden sonra gerçekleşen eylemi sebebiyle cezai şart istemekte olup, rekabet yasağının iş sözleşmesinin bitiminden sonraki bir tarihte ihlal edilmesi iş mahkemelerini görevli olmaktan çıkarmaktadır.Ayrıca rekabet yasağının belirlenmesinde ticari sırrın ne olduğu uzman mahkemelerce değerlendirilmesi gereken ve piyasa şartlarıyla sıkı sıkıya bağlı bulunan ticari bir konudur. Kaldı ki, davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesiyle kanun koyucu çok açık bir şekilde 818 sayılı Kanun'un 348. maddesinden kaynaklanan davaların mutlak ticari davalardan olduğunu öngörmüştür. Mutlak ticari davalar herhangi bir unsurun, bağlama noktasının veya sebebin davanın ticari niteliğini değiştirmediği, mahkemenin kanaatinin rol oynamadığı davalardandır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 29.02.2012 Tarih 2011/11-781 Esas- 2012/109 Karar sayılı ilamında da hizmet sözleşmesinin sona ermesinden sonra gerçekleşen rekabet yasağına aykırılığı düzenleyen 818 sayılı Kanun’un 348. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gereken uyuşmazlıklara ilişkin davaların 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-3. maddesi gereğince mutlak ticari dava niteliği taşıdığı ve mutlak ticari davaların görülme yerinin ise, açık biçimde ticaret mahkemeleri olduğu belirtilmiştir.Bu itibarla; görev konusu kamu düzeni ile ilgili olup yargılamanın her safhasında re'sen nazara alınması gerektiğinden Mahkemece bu husus üzerinde durulmadan işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.100.00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 13.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.