Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15508 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16653 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 5. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 17/02/2012NUMARASI : 2009/216-2012/123DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izin ücreti, fazla çalışma ücreti, ücret, ikramiye ile yüzde beş fazlaya dair alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 13.05.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat Ö.. O.. ile karşı taraf asil İ.. S.. ile adına Avukat E.. A.. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı işçi, davalıya ait Gazetede 15.09.2002 tarihinden itibaren Başbakanlık ve Belediye Muhabiri olarak çalıştığını, 01.01.2008 tarihinden itibaren Yurt Haberleri Editörü olarak çalışmasını sürdürürken 02.03.2009 tarihinde haklarını talep ettiği ihtarnamesi sonrası ve TGS üyeliğinin öğrenilmesi üzerine davalı tarafından iş aktinin sona erdirildiğini, davacının en son aylık ücretinin net 1200 TL olduğunu, davacının aylık ücretlerinin Yurt Haberleri Editörü sıfatı ile çalışmaya başladığı güne kadar asgari ücret tutarında olan kısmının banka aracılığı ile,kalan kısmının ise şirket muhasebesi tarafından elden ödendiğini, 01.01.2008 tarihinden sonra ise aylık ücretlerin her ay değişen miktarlarda banka kanalı ile ve elden bakiye ödemelerin yapıldığını,davacının gerçek ücretinin sigorta bildirimleri ve banka yolu ile yapılan ödemelerde gösterilmediğini, davacının aylık ücretinin hiç bir zaman peşin ödenmediğini ve de her ayın belli bir gününde ödenmediğini, ücretlerinin bankaya eksik yatırılması ve sigorta bildirimlerinin eksik yapılması üzerine davacının davalıya hatalı uygulamasına son vermesi için noter aracılığı ile ihtarname gönderdiğini ancak davalının ihtar konusu taleplere uygun davranmadığını ve gerçek ücretin belgelendirilmesi talebini yerine getirmediğini, davalının ihtarnameden sonra aralık 2008 ücretini eksik olarak elden ödediğini, diğer ayların ücretlerini ise iş akti sona erdikten sonra 02.03.2009 tarihinde ödediğini, 01.01.2008 tarihinden itibaren fazla mesai yapmadan çalıştırılan davacı adına düzenlenen bordrolarda gerçek ücretin az gösterilmek üzere fazla mesai ödeme sütunları açılarak farazi ödemelere yer verildiğini,davalının davacıyı Başbakanlık ve Belediye İstihbarat Muhabiri olarak haftada 45 saatin çok üzerinde hafta içi çalışması ve bunun yanı sıra hafta sonu, dini-milli bayram, genel tatil günleri de içinde olmak üzere mesai saati kavramı olmadan çalıştırdığını ve 15.09.2002-31.12.2007 tarihleri arasındaki dönem için fazla çalışma ücreti ödenmediğini, davacının 5953 sayılı yasadan doğan yıllık ücretli izin hakkına uymadığını, iş aktinin feshedildiği tarihte davalının 51 günlük yıllık izin ücreti alacağını 1218 TL olarak bankaya yatırdığını, yapılan izin ücreti ödemesinin gün olarak ve gerçek ücret göz önüne alınmadan ödeme yapılmadığı için eksik olduğunu, davalının davacının gerçek ücretini hiç bir zaman kayıtlarda göstermediğini ve davacının kıdem tazminatını eksik ödediğini, davacının çalıştığı sürece ücretlerin gününde ödenmediğini,davacının fazla mesai ücretlerini hesabına dahi almadığını ve 09.02.2009 tarihli ihtar ile talep edilen günlük % 5 gecikme bedellerini de ödemediğini, davalının hastalığı sebebi ile 21.01.2009-25.01.2009 tarihleri arasındaki 5 günlük ödenekten de sorumlu olduğunu açıklayarak davalıdan 3500 TL bakiye kıdem tazminatı, 2000 TL bakiye ihbar tazminatı, 1500 TL bakiye yıllık ücretli izin alacağı, 1300 TL 2008 aralık ayı ile 2009 ocak, şubat, mart ayları ücret alacakları, 10.000.TL fazla mesai ücreti alacağı, 5000 TL aylık ücret ve fazla mesai ücretlerinin ödemelerinin gününde yapılmamasından doğan günlük % 5 fazla ödeme alacağı, 1000 TL ikramiye alacağı, 200 TL 5 günlük geçici iş göremezlik alacağının davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacının dava tarihinden itibaren geriye dönük 5 yıldan önce fazla mesai ve % 5 fazlalığı, yıllık ücretli izin alacağı, ikramiye alacağı taleplerinin zamanaşımına uğradığını ücret pusulasındaki net tutar davacının Denizbank Ç.. şubesine yatırıldığını, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarının ilgili banka şubesine yatırıldığını, davacıya ihtarname ile bilgi verildiğini, davacının yıllık izin ücreti alacağı olmadığını, davacının talep ettiği 2008 aralık ve 2009 ocak, şubat, mart aylarına ait ücret alacaklarının Denizbank Ç.. şubesindeki hesabına yatırıldığını,bunların dışında davacının ücret veya bakiye ücret alacağı bulunmadığını, dava dilekçesinde davacının ne şekilde, hangi saatlerde haftada veya günde kaç saat fazla mesai yaptığının açıklanmadığını, ücret bordrolarında belirtilenler dışında fazla mesai yapıldığı iddiasının haksız olduğunu, fazla mesai yapılması konusunda talebin davalı işverenden gelmesi gerektiğini açıklayarak davacının davasının reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, davacının davalı işyerinde 21.11.2002-02.03.2009 tarihleri arasında davalı işyerinde 6 yıl 3 ay 11 çalışması bulunduğu, 01.01.2008 tarihinden itibaren Yurt Haberleri Editörü olarak çalışmasını sürdürürken iş aktinin 02.03.2009 tarihinde işverence sona erdirildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarının ilgili banka şubesine kısmi ödeme yapıldığı gerekçesiyle davaya konu isteklerin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı yasal süresi içinde her iki taraf temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı gazeteci vekili aracılığıyla açtığı dava dilekçesinde, yurt haberleri müdürü olduğu 01.01.2008 tarihi sonrası için fazla çalışma yapmadığını açıklamıştır. Buna rağmen bilirkişi raporunda fesih tarihi olan 02.03.2009 tarihine kadar fazla çalışma ücreti ve yüzde beş fazlasına dair hesaplamaya gidilmiş ve mahkemece sözü edilen rapora göre karar verilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklama davacı açısından bağlayıcı olup fazla çalışma ve buna bağlı yüzde beş fazla ödeme hesabının 01.01.2008 tarihine kadar olan çalışmalarla sınırlı olarak yapılması gerekir. Talebi aşar şekilde yapılan hesaplamaya itibar edilerek karar verilmesi hatalıdır. 3- Davacının ıslah yoluyla dava konusu miktarları arttırmasından sonra davalı vekili zamanaşımı defin ileri sürmüştür. Davacı vekili dava dilekçesinde talep edilen fazla çalışma ücretinden daha az miktarda fazla çalışma alacağı belirlendiğini ileri sürerek zamanaşımı definin sonuca etkili olmadığını belirtmiş, mahkemece davalının zamanaşımı defiyle ilgili bir değerlendirme yapılmamıştır. Islahtan sonra ileri sürülen zamanaşımı definin yüzde beş fazla ödeme alacaklar ve ikramiye bakımından da değerlendirilmesi gerekir. Mahkemece bu yönde ek hesap raporu alınmaksızın karar verilmesi hatalıdır. 4- Mahkemece yüzde beş fazla ödemeye dair alacaklardan % 85 oranında indirme gidilmiştir. Yapılan indirim üzerine kabul edilen yüzde beş fazla ödeme tutarı asıl alacakla karşılaştırıldığında fahiş durumdadır. Asıl alacağın 6 katından fazla yüzde beş fazla ödeme rakamı kabul edilmiştir. Gecikme süresi ve hesaplanan tutarlar gözetildiğinde daha yüksek bir oranda indirim yapılması gerekir. Mahkemece yukarıdaki bent uyarında yapılacak inceleme sonucu hesaplanacak olan fazla çalışma ücretinden asıl alacağın 4/5 katı civarında bir yüzde beş rakamına ulaşılacak şekilde bir indirim yapılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. 5-Mahkemece taktiri indirimden doğan red sebebiyle davalı yararına avukatlık ücreti ve vekalet ücretine karar verilmemelidir. Bu yönden kurulan hüküm denetime elverişli olmayıp, yukarıdaki bentlere uygun olarak verilecek karar sonucuna vekalet ücreti ve yargılama gideri taktiri indirimlerden kaynaklan red miktarı değerlendirilmeksizin hesaplanmalıdır. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.100.00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa, davacı yararına takdir edilen 1.100.00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 13.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.