Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1541 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 33788 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, izin ücreti, asgari geçim indirimi, fazla çalışma, hafta ve genel tatil ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş, davalı avukatınca duruşma talep edilmiş ise de; HUMK.nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, davalı işveren bünyesinde yükleme işçisi olarak en son 1.200 TL net ücretle çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işverenin kendisine hakaret etmesi nedeniyle haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izin, asgari geçim indirimi, fazla çalışma, hafta ve genel tatil alacaklarını istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının devamsızlık yapması nedeniyle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, kendisine hakaret edilmesinin söz konusu olmadığını, taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davac??nın iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu, fazla çalışma, hafta ve genel tatil çalışması yaptığı, asgari geçim indirimi alacaklarının ödenmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı taraflar temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı aylık ücretinin net 1.200 TL olduğunu ileri sürmüştür. Davalı işveren davacının asgari ücretle çalıştığını savunmuştur. Davacı ile birlikte çalışan diğer işçiler tarafından.... 2. İş Mahkemesinde açılan emsal dosyalarda davacıların aylık 1.079 TL net ücretle çalıştığı kabul edilerek işçilik alacakları hüküm altına alınmıştır. Davacının yaptığı işin zorluğu, kıdem süresi, meslek kuruluşlarından yapılan ücret araştırması ve tanık beyanları nazara alındığında davacı aylık 1.079 TL net ücretle çalıştığını ispatlamıştır. Mahkemece davacının işçilik alacakları bu miktar üzerinden yapılan hesaplamaya göre hüküm altına alınmalıdır.3-Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının yılın altı ayında tüm hafta tatillerinde çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Dairemizce temyiz incelemesi yapılan.... 2. İş mahkemesinin emsal dosyalarında dinlenen tanık beyanlarına göre davalı işyerinde hububat hasadı yapılan yılın üç aylık döneminde hafta tatillerinde çalışıldığı sabittir. Mahkemece davacının hafta tatili alacağı yılın 3 aylık dönemi için hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır.4-Davacı dava dilekçesinde 600 TL hafta tatili alacağı talep etmiştir. Mahkemece hafta tatili alacağına ilişkin hüküm kurulurken dava dilekçesinde talep edilen miktarın 100 TL olarak belirtilerek bu kısma dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi hatalıdır. 5-Davalı asgari geçim indirimi alacaklarının davacının ücreti ile birlikte banka kanalıyla ödendiğini ileri sürmüştür. Davalı delil listesinde davacının banka hesap numarasını bildirmiştir. Mahkemece bu banka hesap ekstreleri getirtilerek davacının asgari geçim indirimi alacaklarının ödenip ödenmediği hususunda bir değerlendirmeye tabi tutulması gerekirken bunun yapılmaması hatalıdır. 6-Taraflar arasında, işçilik alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı, mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre asgari geçim indirimi alacağı yönünden davasını ıslah etmiştir. Davalı işveren, ıslaha karşı süresinde verdiği yazılı itiraz dilekçesinde zamanaşımı definde bulunmuştur. Hem mülga 818 sayılı Borçlar Kanunun 126/1, hem de 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Borçlar Kanunun 147/1 maddesine göre asgari geçim indirimi aylık olarak işçiden kesilen gelir vergisinin bir kısmının işçiye iadesi olduğundan buna ilişkin davalar 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Bu nedenle ıslahla talep edilen asgari geçim indirimi alacağının ıslah tarihinden geriye doğru 5 yılın dışında kalan ve dava dilekçesinde talep edilen miktardan fazla olan kısmı zamanaşımına uğramıştır. Gerekirse bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle davacının asgari geçim indirimi alacağı hakkında yeniden bir karar verilmelidir. 7-Davacının hüküm altına alınan asgari geçim indirimi işçinin ödemekle yükümlü olduğu gelir vergisinin bir kısmının işçiye iadesi olup işveren bunu işçiye ödemekle mükelleftir. Asgari geçim indirimi ücret niteliğinde bir alacak değildir. Davacının hüküm altına alınan asgari geçim indirimi alacağına yasal faiz uygulanması gerekirken mahkemece bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi hatalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 20.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.