Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15269 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11163 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : ORHANGAZİ 1. ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİTARİHİ : 24/08/2011NUMARASI : 2010/525-2011/349DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı işverenlikte 15.1.2009-9.8.2010 tarihleri arasında depo işçisi olarak çalıştığını, iş akdinin davalı işverence haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, yıllık ücretli izinlerinin kullandırılmadığı gibi karşılığı olan ücretlerin de ödenmediğini, Ağustos 2010 ayına ait aylık ücretinin ödenmediğini, fazla mesai yapmasına, ulusal bayram genel tatiller ile hafta tatillerinde çalışmasına rağmen karşılığı olan ücretlerin ödenmediğini, iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti. fazla mesai ücreti, Ağustos ayı ücreti, ulusal bayram genel tatil ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davalı yasal süresi içerisinde temyiz etmiştir.E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerindin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Taraflar arasında davacının hafta tatili ücret alacakları konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Hafta tatili çalışmalarının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Dairemizce son yıllarda indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak, hafta tatili çalışmasının taktiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda, böyle bir indirime gidilmemesi gerekir. Dairemizin önceki kararlarında; hafta tatili ücretlerinden yapılan indirimler sebebiyle davalı tarafın kendisini avukat ile temsil ettirmesi durumunda, reddedilen kısım için davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği kabul edilmekteydi (Yargıtay 9.HD. 11.02.2010 gün 2008/17722 E, 2010/3192 K.). Ancak, işçinin davasını açtığı veya ıslah yoluyla dava konusunu arttırdığı aşamada, mahkemece ne miktarda indirim yapılacağı işçi tarafından bilenemeyeceğinden, Dairemizce 2011 yılı itibarıyla maktu ve nispi vekâlet ücretlerinin yüksek oluşu da dikkate alınarak konunun yeniden ve etraflıca değerlendirilmesine gidilmiş, bu tür indirimden kaynaklanan ret sebebiyle davalı yararına avukatlık ücretine karar verilmesinin adaletsizliğe yol açtığı sonucuna varılmıştır. Özellikle seri davalarda indirim sebebiyle kısmen reddine karar verilen az bir miktar için dahi her bir dosyada zaman zaman işçinin alacak miktarını da aşan maktu avukatlık ücretleri ödetilmesi durumu ortaya çıkmaktadır. Yine daha önceki kararlarımızda, yukarıda değinildiği üzere hafta tatili ücretinden yapılan indirim sebebiyle ret vekâlet ücretine hükmedilmekle birlikte, Borçlar Kanununun 161/son, 325/son, 43 ve 44 üncü maddelerine göre, yine 5953 sayılı Yasada öngörülen yüzde beş fazla ödemelerden yapılan indirim sebebiyle reddine karar verilen miktar için avukatlık ücretine hükmedilmemekteydi. Bu durum uygulamada hakkaniyete aykırı sonuçlara neden olduğundan ve konuyla ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde de herhangi bir kurala yer verilmediğinden, Dairemizce eski görüşümüzden dönülmüş ve hafta tatili ücretinden yapılan takdiri indirim nedeniyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir.Somut olayda davacı taraf hafta tatillerinde çalıştığını, takdiri delil niteliğindeki tanık beyanları ile ispat etmiş olup davacının hafta tatili alacağından uygun nispette takdiri indirim yapılmaması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.3- Davacı lehine kabul edilen alacak miktarı üzerinden nisbi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu 1.100 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.