MAHKEMESİ : İSTANBUL 8. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 02/11/2011NUMARASI : 2009/247-2011/639DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı, kötüniyet tazminatı, asgari geçim indirimi alacağı, fazla mesai ücreti, hafta tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 04.04.2007- 08.10.2008 tarihleri arasında güvenlik görevlisi olarak çalıştırıldığını, ücretinin 700 TL olduğunu, 07.10.2008 tarihinde şirket yetkililerinin çalışacağı işyerini değiştirdiğini ve ücretini 640 TL’ye indirdiklerini açıklamaları üzerine bunu kabul etmediğini, boş kâğıda istifa dilekçesi imzalatılmaya çalışıldığını, bunu da kabul etmeyince 08.10.2008 tarihinde işine gittiğinde şirket yetkilileriyle yapılan telefon görüşmesinde işine son verildiğini öğrendiğini, bunun üzerine İstanbul 13. Noterliğinden keşide edilen ihtarname ile tazminatlarını talep ettiğini, bu ihtarnameye cevap alamadığını ancak 28 Ekim 2008 tarihli bir cevabi ihtarname ile 1 gün içinde başka bir işyerinde göreve başlaması gerektiğinin bildirildiğini, 12 Kasım 2008 tarihli ihtarname ile de verilen görevi kabul etmemesi nedeniyle işine son verildiğinin bildirildiğini içeren bir başka ihtarname keşide edildiğini, tüm bunların davalının kötüniyetli olduğunu gösterdiğini, işyerinde çalışma süresi 45 saat gösterilmesine rağmen müvekkilinin 1 hafta 60 saat 1 hafta da 48 saat olmak üzere vardiyalı çalıştırıldığını, resmi bayramlarda çalışmasına rağmen ücretinin ödenmediğini, son olarak dini bayramda 2 günlük mesaisinin ve Ekim ayına ait maaşının ödenmediğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatları, fazla mesai, hafta tatili, ücret, asgari geçim indirimi ve kötüniyet tazminatlarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 02.04.2007 tarihinde davalı şirkette güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, davalı şirketin Türkiye'nin birçok yerinde proje bazında hizmet verdiğini, iş sözleşmesindeki hüküm nedeniyle personelin gerektiği takdirde, çalıştığı iş yerinin niteliği ve niceliği benzer başka işlerde muvafakati aranmaksızın nakledilebileceği, davacıya böyle bir görevlendirmenin yapıldığını, fakat davacının işe gitmediğini, davacı tarafın iddiasının aksine davacıya Beyoğlu 41. Noterliğince, 08.10.2008 tarihinde 34590 yevmiye numarasıyla ihtarname keşide edildiğini ancak, davacının bildirdiği güncel adrese tebliğ edilmesine rağmen kendisine ulaştırılmadığını, davalı şirketin bunda kusuru olmadığını, ihtarnamenin tekrar keşide edilmesine rağmen davacının işe başlamadığını ve devamsızlık nedeniyle iş akdinin feshedildiğinden bahisle davacının herhangi bir kıdem ve ihbar alacağının bulunmadığını, fazla mesai ve tatil alacağının olmadığını, olduğu anlarda ise bunun karşılığının ödendiğini ve bordroya yansıtıldığını, maaş alacağının olmadığını, 4857 sayılı yasaya uygun olarak işten çıkarıldığı içinde kötüniyet tazminatının olamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davalı yasal süresi içerisinde temyiz etmiştir.E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Taraflar arasında davacının hafta tatili alacağına hak kazanıp kazanamayacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.4857 sayılı İş Kanununun 46’ncı maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı Yasanın 63 üncü maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmi dört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46’ncı maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır.Hafta tatili izni kesintisiz en az yirmi dört saattir. Bunun altında bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından söz edilemez. Hafta tatili bölünerek kullandırılamaz. Buna göre hafta tatilinin yirmi dört saatten az olarak kullandırılması halinde hafta tatili hiç kullandırılmamış sayılır. 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 3 üncü maddesine göre, hafta tatili Pazar günüdür. Bu genel kural mutlak nitelikte olmayıp, hafta tatili izninin Pazar günü dışında da kullandırılması mümkündür.Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesinde müvekkili işçinin bir hafta boyunca haftanın beş günü, takip eden haftada ise dört gün olmak üzere çalıştığını belirterek, hafta tatili alacağının da davalıdan tahsilini talep etmiş ise de davacının haftanın yedi günü aralıksız şekilde çalışmadığına yönelik bu açık beyanı karşısında hafta tatili alacağına hükmedilmesi hatalıdır3- Davacı ulusal bayram genel tatil alacak talebinde bulunmadığı halde gerekçe kısmında ulusal bayram genel tatil alacağı ile ilgili açıklama yapılarak bu alacak yerine hafta tatili ile ilgili hüküm kurulduğunun yazılması hatalıdır.4- Davacının kabul edilen alacakları (3.118,35 TL) üzerinden % 12 nispetinde nisbi vekâlet ücretine (374,20 TL) hükmedilmesi gerekirken (1.100 TL) maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi isabetsizdir.5- Davacının hükmedilen alacaklarının net ya da brüt olduğunun hüküm fıkrasında gösterilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemeside, hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.