Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15072 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8703 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : İZMİR 10. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 21/11/2011NUMARASI : 2010/478-2011/791DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, ücret ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, iş akdinin haksız ve ihbarsız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık ücretli izin ve ücret alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. D) Temyiz:Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davalılardan B.. A.. T.. Tütün Mamulleri San. ve Tic. A.Ş.’nin asıl işveren olup olmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.Her ne kadar Mahkemece davalı Şirket emrinde çalışan satın alma sorumlusu T.. Ö.. K.. ’ın beyanının yer aldığı dilekçeye müsteniden E.. şoförlerinin münhasıran B.. A.. T.. A.Ş. de çalışmadığından, bu Şirket açısından asıl işveren olmadığı gerekçesiyle davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş ise de; adı geçen davalı Şirketin, diğer davalı E.. Doğalgaz Akaryakıt Taş. Dep. Tur. Ltd. Şti.'ne verdiği mamül ürün veya hammadde taşıma işinin, asli işi olan tütün ürünü imali ve pazarlama işinin yardımcı işi niteliğinde olduğu, alt işveren işçisi olan davacı tanıklarının münhasıran davalı B.. A.. T.. A.Ş. işinde çalıştıklarını beyan etmesi, davacı işçinin bu Şirketin hammadde ve mamül ürün taşıma işi dışında bir başka işte görevlendirdiğine dair bir görevlendirme belgesinin sunulamaması karşısında alt işveren işçilerinin B.. A.. T.. A.Ş.'nin hammadde ve mamül ürün taşıma işine hasredildiği ve davalı B.. A.. T.. Şirketi ile diğer davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğunun kabulü gerekir. Bu durumda davacının gerçekleşen alacaklarından tüm davalıların birlikte sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır. 3-Taraflar arasında davacı işçinin aylık ücret miktarı uyuşmazlık konusudur. Her ne kadar Mahkemece kayıtlara itibar edilerek davacının ücret seviyesi belirlenmiş ise de; temyiz incelemesi Dairemizce yapılan benzer nitelikteki 2013/1863 ve 2013/2116 sayılı dosyalarda davalı tanıkları davacıların iddia ettiği ücreti doğruladıklarından, davalı işverenlerin kayıtlarda gösterdiği ücretin gerçeği yansıtmadığının kabulü gerekir.İşbu dosyada davacı tanıkları iddia olunan ücreti doğrulamışlardır. Bu durumda taleple bağlılık ilkesi ve Dairemizce temyiz incelemesi yapılan 2013/1863 ve 2013/2116 E. sayılı dosyalar dikkate alınarak davacının aylık ücret seviyesinin belirlenmesi gereklidir.4-Mahkemece davacı tarafından ihtirazi kayıtsız imzalanan bordrolarda fazla çalışma ödemeleri gösterildiğinden ve fazla çalışma yapıldığının davacı tarafça eşdeğer belge ile de ispatlanamadığı gerekçesiyle fazla çalışma alacağının reddine karar verilmiş ise de; dava dosyasına ibraz olunan bordroların tamamında tahakkuk bulunmamaktadır.Davalı işverenlerce dosyaya sunulan takograf kayıtlarının çözümü yeterli ve geçerli olmadığı gibi, fazla çalışmanın hesabında dikkate alınabilecek sefer çizelgeleri de dosyaya ibraz edilmemiştir.Dosyaya mübrez tarafların imzaladığı çalışma belgesinde ise işverenliğin ara dinlenmeleri hariç araç kullanımı için belirttiği süre dahi 8 saat olup, haftada 6 iş günü çalışıldığına göre ücreti ödenmeyen dönemlerde haftada (6x8=48-45=)3'er saat üzerinden fazla çalışma ücreti hesaplanması gerektiğinin kabulü gerekir.Bu itibarla; Mahkemece davacının ücret bordrolarında tahakkuk bulunmayan dönemlere ilişkin haftalık 3 saat fazla çalışma yaptığının kabulü ile bu alacağın hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde bu talebin reddine karar verilmesi hatalıdır.5-Keza Mahkemece davacının genel tatil alacakları da ihtirazi kayıtsız imzalı ödeme belgelerinde gösterildiğinden eş değer belge ile ispatlanamayan genel tatil alacağının reddine karar verilmiş ise de, bordroların tamamında tahakkuk bulunmadığı gibi, bir kısım bordroda gösterilen tahakkuklar ise genel tatil çalışmasının zamlı karşılığı değildir.Davacının sefer çizelgeleri, iş talimatları ibraz edilmediğinden genel tatil günlerine rastlayan çalışmasının olup olmadığı yahut süresi görülememektedir. Davalı işverenler çalışanlarının hafta tatillerini kullandıklarını, dinî ve millî bayramlarda çalışılmadığını beyan etmiş ise de davalılar arasındaki taşıma sözleşmesi kapsamında taşıma hizmetlerinin resmî tatil günleri de dahil olmak üzere haftanın 7 günü sürekli yerine getirileceği kararlaştırıldığından ve benzer nitelikteki Dairemizin 2013/1863 ve 2013/2116 Esas sayılı dosyalarında davalı tanıklarının genel tatillerde çalışıldığının beyan edilmesin karşısında davalı savunmasına itibar edilemeyeceğinden, tanık beyanları ve Dairemizce temyiz incelemesi yapılan emsal 2013/1863 ve 2013/2116 E. sayılı dosyalar dikkate alınarak genel tatil alacağının tespiti gerekir.6-Ayrıca yerel mahkemece, dosyaya sunulan ibraname dikkate alınarak hafta tatili talebinin reddine karar verilmesi de yerinde değildir.İbra sözleşmesi, varlığı tartışmasız olan bir borcun sona erdirilmesine dair bir yol olmakla, varlığı şüpheli ya da tartışmalı olan borçların ibra yoluyla sona ermesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin hak kazanmadığı ileri sürülen bir borcun ibraya konu olması düşünülemez. Savunma ve işverenin diğer kayıtları ile çelişen ibra sözleşmelerinin geçersiz olduğu kabul edilmelidirBuna bağlı olarak savunma ile çelişen ibranameye değer verilerek hafta tatili alacağının reddi hatalıdır.Bu durumda, Mahkemece tanık anlatımları ve temyiz incelemesi Dairemizce yapılmış olan emsal 2013/1863 ve 2013/2116 E. sayılı dosyalar dikkate alınarak hafta tatili alacağının değerlendirilerek hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 08.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.