MAHKEMESİ : ... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (İŞ)DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, bayram ve genel tatil ücreti, izin ücreti, asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı işçinin iş akdinin işverence haksız ve bildirimsiz feshedildiğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığı gibi karşılığı olan ücretlerin de ödenmediğini, fazla mesai yapmasına, ulusal bayram genel tatillerde çalışmasına rağmen ücretlerinin ödenmediğini, asgari geçim indiriminin ödenmediğini, davalılardan ... firmasının 2011 yılında ...’de ... firmasını kurduğunu, faaliyetlerinin bu şirket üzerinden devam ettiğini, davalılar arasında organik bağ bulunduğunu iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai, ulusal bayram genel tatil, asgari geçim indirimi alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.B) Davalılar Cevabının Özeti:Davalılardan ... şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir.Davalılardan ... şirketinin davayı cevap vermediği görülmüştür.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davanın davalılardan ... şirketi yönünden husumet yokluğu gerekçesi ile reddine, diğer davalı ... şirketi yönünden kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davacı vekili yasal süresi içerisinde temyiz etmiştir.E) Gerekçe:Taraflar arasında davacı işçinin hak ve alacaklarından her iki dava şirketin birlikte sorumlu olup olmayacakları konusunda uyuşmazlık söz konusudur.Davacı taraf davalı şirketler arasında hukuki ve fiili birliktelik bulunduğunu, davacı işçinin hak ve alacaklarından her iki şirketin de sorumlu tutulması gerektiğini iddia etmiştir. Davalı ... vekili ise özetle davalılar arasında bir bağ bulunmadığını savunmuştur.Aynı gün temyiz incelemesi yapılan seri dosyaların birlikte incelenmesinden davacı işçilerin davalılardan ... şirketinden önce dava dışı ... şirketinde çalıştıkları, buradaki çalışmalarının 31.05.2010 tarihi itibariyle sona erdiği, 01.06.2010 tarihinde işçilerle yapılan iş akitleri ve devir protokollerine göre tüm hakları saklı kalarak ... şirketinde çalışmaya başladıkları anlaşılmaktadır.Ticaret sicillerinden davalı ... şirketinin 15.02.2010 tarihinde tescil edildiği, şirket kurucu ortaklarının ... ile ... oldukları, temsil yetkisine sahip müdürünün ... olduğu, 17.03.2010 tarihinden itibaren şirket merkezinin ... Mah. ... No: .../ ... adresine taşındığı, 15.12.2010 tarihinde şirket sermayesinin artırıldığı, 21.04.2011 tarihinde şirket ortaklarından ...'ın şirkette mevcut hisselerini ... isimli şahsa devrettiği, bu sebeple ...'ın müdürlük görevinden azledildiği, müdürlüğe ...'ın seçildiği, 29.12.2011 tarihinde yeniden sermaye artırımına gidildiği, 01.02.2013 tarihinde şirket merkezinin ... Mah. ... Sitesi ... Merkezi, ... Blok, Kat: ..., D: ... ... adresine taşındığı anlaşılmaktadır. Yine ticaret sicillerinden davalı ... şirketinin tescil tarihinin 14.10.2011, şirket adresinin ... Üzeri, ... Mevkii ... km ... olduğu, 25.01.2013 tarihinde tescil edilen 16.01.2013 tarih ve 3 no.lu ortaklar kurulu kararı ile şirketi temsil ve ilzama yetkili olarak ...’ın seçildiği, şirketin tek ortaklı limitet şirket olarak devam etmekte olduğu ve tek ortağının da ... olduğu, şirket kaydının devam ettiği anlaşılmaktadır.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; ... şirketinin ... ve ... tarafından kurulduğunu, 14.10.2011 tarihinde tescil olunduğunu, bilahare ...'un hisselerinin tamamı ile ...'ın bir kısım hissesinin ... ... tarafından devralındığını, 28.06.2012 tarihinde ise ... ...’ın hisselerinin tamamını ...'e devrettiğini, bu tarih itibariyle ... ...'ın müvekkil şirket ile hukuki ve fiili hiçbir bağlantısı kalmadığını, yine davacı yanın ... ...'ın hâlihazırda müvekkili şirketin müdürü olduğuna ilişkin iddiasının asılsız olduğunu, izah edildiği üzere ... ...’ın, 28.06.2012 tarihinde hisselerinin tamamını ...'e devrettiğini, anılan tarih itibariyle şirketle hukuki yahut fiili herhangi bir ilişkisi kalmadığını ve hâlihazırda şirkette müdür sıfatıyla ...’in görev yapmakta olduğunu beyan etmiştir.Davacı tanıkları da özetle; davalı ... şirketinin ortakları olan ... ve ...'ın daha önce diğer davalı şirkette işçi olarak çalıştıklarını, davalı ... şirketinin bazı işlerinin diğer davalı şirket tarafından yapıldığını ve diğer davalı şirkete ait bir kısım iş makinelerinin davalı ... şirketine gönderildiğini, keza ... şirketinin kapanmasının ardından bu şirket çalışanlarının bir kısmının diğer davalı ... şirketinde çalışmaya devam ettiklerini beyan etmektedirler.Dosyada mevcut işyeri belgelerinden ... ve ...'ın daha önce ... şirketinde işçi olarak çalıştıkları anlaşılmaktadır.Yine her iki davalının iştigal alanlarının aynı olduğu görülmektedir.Tüm bu değerlendirmeler karşısında davalı şirketler arasında hukuki ve fiili bağ olduğu açıktır. Mahkemece davacı işçinin alacaklarından her iki davalının da birlikte sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.