Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14994 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9096 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : ANKARA 12. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 29/12/2011NUMARASI : 2009/1159-2011/1129DAVA :Davacı, kıdem tazminatı ile ek ders ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, hizmet akdini evlilik sebebiyle feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı ve ek ders ücretinin hüküm altına alınmasını istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının tek taraflı istifa beyanı ile sebep bildirmeden görevinden istifa ettiğini ortaya koyduğunu, 17.8.2009 tarihli ihtarnamesi ile de asıl amacını gizleyerek hukuki gerekçe oluşturma gayretine girildiğini , davalı ile sözleşmesi devam ederken başka bir özel okulla anlaştığını , evlilik gerçekleşmeden ileride gerçekleşecek bir sebebe dayalı olan tek taraflı feshin maksatlı bir davranışın açık bir tezahürü olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, iş akdini evlilik nedeni ile feshettiği gerekçesiyle kıdem tazminatı isteğinin kabulüne, ek ders ücreti talebinin ise sübut bulmadığından reddine karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Davacının, A..H.. Eğitim Kurumları Tic Ltd Şirketi çalışanı olmasına rağmen dava dilekçesinde davalı olarak Ö... A... H.. İlköğretim Okulu Müdürlüğü taraf gösterilerek ilköğretim Okulu müdürlüğü aleyhine dava açılması tevcihte hata olup davacıya işveren şirketin vekilinin cevap vermesi ve delillerini sunması karşısında davalı ünvanının karar başlığında okul müdürlüğü olarak gösterilmesi hatalıdır. 3- İş sözleşmesinin bayan işçi tarafından evlilik sebebiyle feshedilip feshedilmediği ve buna göre kıdem tazminatı hakkının doğup doğmadığı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. 4857 sayılı İş Kanununun 120 nci maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte olan 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin birinci fıkrasında, bayan işçinin evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde evlilik sebebiyle kıdem tazminatına hak kazanabilecek şekilde feshedebileceği hükme bağlanmıştır. Kadın işçinin evlilik sebebiyle fesih hakkı, evlilik tarihinden itibaren başlar. Bu hak, sadece bayan eşe tanınmış olup, resmi evlilik işleminin tamamlanmasından itibaren bir yıl içinde kullanılmalıdır.Kadın işçinin evlilik öncesinde bu hakkını kullanması da olanaksızdır. Yine evlilik öncesi çeşitli işlemlerin yapılmasının işe devamsızlık noktasında geçerli mazereti oluşturup oluşturmayacağı her bir olay yönünden değerlendirilmelidir. Kadın işçinin yasanın tanıdığı fesih hakkını kullanması halinde, kıdem tazminatı talep hakkı doğar. Feshin işverence kabul edilmesi gerekmez. Aynı zamanda işçinin işverene ihbar öneli tanıması zorunluluğu da bulunmamaktadır. Kadın işçinin, iş sözleşmesini evlilik nedenine dayalı olarak feshine rağmen başka bir işte çalışmaya başlamasının yasal hakkın kötüye kullanımı olup olmadığı her bir somut olay yönünden ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Evliliğin kadına yüklediği toplumsal sorumluluğun bir gereği olarak yasada belirtilen fesih hakkı tanınmıştır. Çalışma hayatının evlilikle birlikte gereği gibi yürütülemeyeceği düşüncesi, aile birliğinin korunması ve kadının aile ile ilgili görevleri, nedeniyle yasakoyucuyu bu doğrultuda bir düzenlemeye yöneltmiştir. Bununla birlikte Anayasal temeli olan çalışma hak ve hürriyetinin ortadan kaldırılması düşünülemez. Kadın işçinin evlilik nedenine bağlı feshinin ardından kısa bir süre sonra yeniden çalışmasının gerekleri ortaya çıkmış olabilir. Hatta kadın işçi evlilik nedenine dayalı feshin ardından ara vermeksizin başka bir işyerinde çalışmaya başlayabilir ve bu durum evliliğin kadına yüklediği görevlerin yerine getirilmesi noktasında daha olumlu sonuçlar doğurabilir. Somut olayda davacı iş akdini 17.08.2009 tarihli ihtarnamesi ile evlililik nedeniyle sona erdirmiş, 25.09.2009 tarihinde de evlenmiştir. Davacının fesih tarihinden sonra evlendiği anlaşıldığından kıdem tazminatına hak kazanamaz. Anılan isteğin reddi gerekirken kabulü hatalıdır.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 08.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.