Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14987 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 33319 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili; müvekkilinin davalı işveren nezdinde 25/01/2007 – 13/03/2015 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin 15/04/2015 tarihinde sonlandırıldığını ileri sürerek; feshin geçersizliğinin tespiti ile müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:Davalı vekili; davacının bir kısım davranışlarının çalışma barış ve ahengini bozması nedeniyle iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece; feshin geçerli nedenle yapıldığını ve biçimsel koşullarına uyduğunu ispatla yükümlü olan işverenin, davacının dayandığı geçerli fesih olgusu itibariyle yazılı fesih bildiriminde bulunmayarak feshin geçerliliğine ilişkin şekil şartını yerine getirmediği, dosya ve delil durumu itibariyle tanık dinlenmesine yer olmadığına karar verilerek, yapılan fesih 4857 sayılı İş Kanunu'nun 19 ve 20/2 maddeleri uyarınca geçersiz bir fesih olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Karar süresinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.E) Gerekçe:Mahkemece, davalının delilleri toplanmadan, tanıkları dinlenmeden ön inceleme duruşmasında ilk celse karar verilmiştir. Ön inceleme duruşması taraflar arasındaki uyuşmazlıkları tespit etmek için yapılmaktadır. Ön inceleme duruşması yapılmadan, taraflar arasındaki uyuşmazlık usulünce tespit edilmeden önce taraflara tanık isim ve adreslerini bildirmesi için kesin süre verilemez. Tarafların uyuştukları ve ayrıştıkları hususlar henüz belirlenmeden taraflardan, ön inceleme duruşmasından önce davanın daha başında (tensiple) tanık isim ve adreslerini bildirmeleri beklenemez. Mahkemece buna aykırı davranılması 6100 sayılı HMK’nın 27. maddesinde belirtilen hukuki dinlenilme hakkını zedeler.Mahkemece yapılması gereken; ön inceleme aşamasında uyuşmazlık tespit edildikten sonra tanık dinletme talebi olan davalının tanık deliline dayanıp dayanmadığını tespit ederek, tanık deliline dayanmışsa tanık isim ve adreslerini bildirmesi için kesin süre vermektir. Somut uyuşmazlıkta, davalı tarafça ön inceleme duruşması öncesi tanık ismi ve tanıklık yapacağı konu bildirilmesine karşın mahkemece tanıkların dinlenmemesi hukuki dinlenilme hakkının ihlalidir.Mahkemece davalının tanıkları dinlenip, varsa toplanması gereken başka deliller toplanmalı ve dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra feshin işveren tarafından geçerli nedenle gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği tespit edilip, buna göre karar verilmelidir. Hukuki dinlenilme hakkına aykırı olacak şekilde davalının gösterdiği deliller toplanmadan ve tanıkları dinlenmeden ön inceleme duruşmasında yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.