Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14832 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9657 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : KEŞAN 1. ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİTARİHİ : 21/09/2011NUMARASI : 2010/426-2011/293DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ile genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalılardan T.. P.. Avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, pazarlamacı olarak çalıştığını, son aylık net ücretinin 1.100,00 TL olduğunu, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız ve bildirim sürelerine uyulmaksızın feshedildiğini, hizmet süresi boyunca fazla mesai yaptırılarak, hafta tatilleri ile ulusal bayram ve genel tatiller dahil çalıştırıldığını, ayrıca yıllık izinlerinin kullandırılmadığını belirterek alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı avukatı duruşmalarda davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak isteğin kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davalılardan T.. P.. Avukatı temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı T.. P..'nin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.4857 sayılı İş Kanunu'nun 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır. Kural olarak ücretin miktarı ve ekleri gibi konularda ispat yükü işçidedir. 4857 sayılı Kanun'un 8 ve 37. maddelerinin işverene bu konuda bazı yükümlülükler yüklediği gözardı edilmemelidir. Bahsi geçen kurallar, iş sözleşmesinin taraflarının ispat yüküne yardımcı nitelikte olduğu gibi, çalışma hayatındaki kayıt dışılığı önlenmesi amacına da hizmet etmektedir. Bu yönde belgenin verilmiş olması ispat açısından işveren lehine olmakla birlikte, belgenin düzenlenerek işçiye verilmemiş oluşu, işçinin ücret, sigorta pirimi, çalışma şartları ve benzeri konularda kanuni güvencelerini zedeleyebilecek durumdadır. Çalışma belgesi ile ücret hesap pusulasının düzenlenerek işçiye verilmiş olması, iş yargısını ağırlıklı olarak meşgul eden, işe giriş tarihi, ücret, ücretin ekleri ve çalışma koşullarının belirlenmesi bakımından da önemli kolaylıklar sağlayacaktır. Bu bakımdan ücretin ispatı noktasında taraflar delillerinin değerlendirilmesi sırasında, işverence düzenlenmesi gereken bu tür belgelerin düzenlenmiş olup olmamasının da gözetilmesi gerekir. İş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı durumlarda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalıdır. Dosya içeriğine göre, davacı tarafından net 900,00 TL ücret aldığı iddia edilmiş, işveren asgari ücret aldığını savunmuştur. Davacı iddiası yargılama sırasında dinlenen davacı tanıklarınca doğrulanmıştır. Dosyaya sunulan asgari ücretten düzenlenmiş bordrolar davacının imzasını taşımamaktadır. Öncelikle işyerinde uygulanan ücret ödeme sistemi ve davacının yaptığı işin niteliği net olarak ortaya konulmalıdır. Banka ödeme kayıtları incelenmeli, gerekirse tanıklar yeniden dinlenerek işyerinde prim ödemesi yapılıp yapılmadığı belirlenmelidir. Mahkemece ayrıca davacının kıdemi ve yaptığı işe göre ilgili meslek kuruluşlarından ve yukarıda belirtilen mercilerden uyuşmazlık konusu dönemde alabileceği emsal ücret seviyesi usulüne uygun şekilde belirlenmeli ve dava konusu alacaklar buna göre hesaplatılmalıdır. Yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.