Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14780 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9874 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 1. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 02/02/2012NUMARASI : 2010/984-2012/49DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A)Davacı isteminin özeti: Davacı vekili, müvekkilinin D.. U.. Otelde houseman (odacı) olarak 21.03.2007 -01.09.2010 arasında çalıştığını, hiçbir haklı neden olmaksızın iş akdine son verildiğini, davacının haftanın 6 günü çalıştığını, her gün fazla mesaiye kaldığını, haftalık çalışma programına göre davacının haftanın hemen her günü değişik saatlerde çalıştığını, günlere göre bu sürelerin 12 saat ila 9.30 saat arasında değiştiğini, davacının çalışma biçiminin 01.02.2010-07.02.2010 tarihli programa göre: Pazartesi: Hafta izinli, Salı: 07.30-17.00, Çarşamba: 07.30-17.00, Perşembe: 08.00-20.00, Cuma: 08.00-20.00, Cumartesi: 08.00-20.00 ve Pazar 20.00-08.00 şeklinde olduğunu, haftada 67 saati bulduğunu, dini, resmi bayram ve genel tatillerde de çalıştığını, fakat zamlı ücret alamadığını iddia ederek kıdem, ihbar tazminatı, izin, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.B)Davalı cevabının özeti: Davalı vekili, davacının çalışma süresi boyunca görevi ifadan kaçındığı ve işe gelmediği için şirketten uyarı ve ihtarlar almasına rağmen özensizliğini devam ettirdiğini, bunun sonucunda mevzuata uygun olmayarak istifa dilekçesi bile vermeden şirket bünyesinden kendi isteği ile ayrıldığını, D.. Otelinin 19.02.2010 tarihinde İnsan Kaynakları Müdürünün davacıya tebliğ ettiği ihtarnamede mesai saatinde uyuduğu tespit edilen davacının iş akdinin feshine yol açabilecek durum arz ettiği beyan edilerek böyle bir işlem yapılmayacağı ancak ihtar yapıldığının belirtildiğini, ayrıca davacının odacı olarak mesai saatinde verilen görevleri yerine getirmediğine dair tutanak tutulduğunu, bu olayların 26.08.2010 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, davacının imzalamayı reddettiğini, davacının görevi ifadan kaçınmaya devam ettiğini, 30.08.2010 tarihinde tutanak altına alınan yazıda davacının kat hizmetleri müdürü Vedat’a işi bıraktığı ve bir daha işe gelmeyeceğini söylediğini, kendisine mevzuata uygun şekilde işi bırakması gerektiği ihtarı yapıldığının yine bu tutanakta belirtildiğini, aynı tarihte tutulan ayrı bir tutanakta davacının işbaşı yapması gereken gün ve saatte işe gelmediği, işyerini olumsuz yönde etkileyerek zarar verdiğinin belirtildiğini, yine 31.08.2010 tarihinde şirketçe davacıya gönderilen başka bir ihtarnamede sebepsiz yere ve amirinden izin almaksızın haftalık görevine başlamadığı, bunun suç olduğunun kendisine ihtar edildiğini, aynı tarihli ayrı bir tutanakla da davacının işbaşı yapması gereken gün ve saatte işe gelmediği, işyerini olumsuz yönde etkileyerek zarar verdiğinin belirtildiğini, davacının 30.08.2010, 31.08.2010, 01.09.2010, 02.09.2010, 03.09.2010, 04.09.2010 ve 05.09.2010 tarihlerinde işe gelmediğinin ispatlandığını, otelde odacı olan davacının fazla mesai yapmasının mümkün olmadığını savunmuştur. C)Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ve yıllık izin ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmiştir.D)Temyiz: Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.E)Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraf tanıkları davacının üç vardiya sistemi ile çalışıldığını beyan etmişlerdir. Davacı tanığı R.. E.. üç vardiya usulü çalıştıklarını, ancak birinci vardiyanın 07.30-15.30 arası olması gerekirken en erken 17.00 – 17.30 gibi işi bıraktığını, hatta bazen daha ileri saatlere gece yarılarına kadar bile çalıştırıldığını, ikinci vardiyanın 15.30-23.30 olması gerekirken, bu vardiyada çalışanların genellikle 24.00 hatta 00.30 gibi işi bıraktığını, son vardiyanın 23.30-07.30 arası olması gerekirken genellikle sabah saat 09.00’a kadar çalıştığını, ayrıca bir sonraki vardiyadan her hangi bir işçi izinli ve mazeretli olduğunda vardiyası biten işçinin onun yerine çalışmaya devam ettiğini, Davacı tanığı M.. G.., üç vardiya usulü çalıştıklarını, birinci vardiyanın 07.30-15.30 arası olmasına rağmen en erken 19.30 – 20.00 gibi işi bıraktığını, hatta bazen daha ileri saatlere gece yarılarına kadar bile çalıştırıldığını, ikinci vardiyanın 15.30-23.00 olmasına rağmen genellikle 24.00 hatta 00.30 gibi işi bıraktıklarını, son vardiyanın 23.30-07.30 arası olması gerekirken çalışanların genellikle sabah saat 09.00–10.00’a kadar çalıştığını, İki davalı tanığı ise, üç vardiya usulü çalışıldığını, her vardiyanın 8 saat olduğunu, fazla mesai yapılmadığından ücret ödenmediğini beyan etmişlerdir. Fazla mesai yapılıp yapılmadığı hususunda davacı ve davalı tanık beyanları arasında çelişki bulunmaktadır. Davalı işyeri otel olup gelen müşterilerin kaydı tutulmaktadır. Davalı otelin müşteri defterlerinin incelenerek hangi dönemlerde işin yoğun olduğu dolayısıyla davacının ne kadar süre fazla mesai yaptığı tespit edilebilir. Davacının hangi saatler arasında çalıştığı, vardiya saatleri tereddüde mahal bırakmayacak şekilde tespit edildikten sonra fazla mesai talebinin değerlendirilmesi gerekirken Mahkemece davacının çalıştığı bütün süre zarfında fazla mesai yaptığının kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. F)Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.