MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, resmi ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalılar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili özetle; davacının davalı şirkette 08/12/2005-20/11/2012 tarihleri arasında medikal muhasebe müdürü olarak çalıştığını, müvekkilinin çalıştığı iş de dahil olmak üzere asıl işverenin bir kısım hizmetlerini taşeron şirkete devrettiğini, bu sebeple müvekkilinin 08/12/2005-28/02/2009 tarihlerindeki çalışma haklarına güvence olarak asıl işverenin müvekkiline taahhüt belgesi imzalattığını, önce... İnşaat San.ve Tic.Ltd.Şti.alt işverenlerinde çalışan müvekkilinin daha sonra davalı işverenin yanında asıl işverenin iş yerinde çalıştığını, davalı alt işverenin müvekkiline önce istifa yazısı imzalattığını, daha sonra yıllık ücretli izne çıkardığını, izin dönüşü de iş akdinin feshedildiğini iddia ederek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı .... A.Ş. vekili özetle; alacakların zamanaşımına uğradığını, davalılar arasında asıl alt işverenlik ilişkisinin bulunmadığını, davacının tıbbi sekreter olarak asgari ücretle çalıştığını, davacının istifa ederek işten ayrıldığından kıdem ve ihbar tazminatı hakkı olmadığını, diğer alacaklarının da bulunmadığını tüm sorumluluğun davalı şirkette olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir. Davalı ... vekili özetle; davacının işyerinden istifa ederek ayrıldığını, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı hakkının bulunmadığını, ücretinin asgari ücret olduğunu, işyerinde vardiyalı çalışma yapıldığından fazla mesai alacağı bulunmadığını, yıllık izinlerinin hepsini kullandığını, iddialarının asılsız olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; genel tatil ücreti talebinin reddine, diğer taleplerin kısmen kabulüne ve hükmedilen alacaklardan davalıların birlikte sorumlu olduğuna karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir. E) Gerekçe:6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile .... Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).Somut uyuşmazlıkta, Mahkemenin gerekçeli kararında dava dilekçesi kısaca özetlenmiş, davalıların savunmalarının ne olduğu yazılmadan, soyut biçimde “Davalılara dava dilekçesini içerir davetiyelerin tebliğ edildiği, davalılar vekillerinin davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini bildirdiği görülmüştür. “ şeklinde bir açıklama yapılmış,Delillerin neler olduğu ve tanık beyanları yazılmadan, bilirkişi raporu sonucu ve ıslah dilekçesinde artırılan miktarlar yazıldıktan sonra gerekçe olarak “..Bu itibarla mahkememizce yapılan yargılama ve incelenen tüm dosya kapsamına göre; davacının 09/12/2005-17/11/2012 tarihleri arasında 6 yıl 11 ay 8 gün hizmet süresinin bulunduğu, davacının giydirilmiş aylık brüt ücretinin 3.505,04-TL olduğu, bu miktarın kıdem tazminatı tavan sınırını aştığı, kıdem tazminatı alacağı hesabında kıdem tazminatı tavan sınırı olan 3.033,98-TL üzerinden hesaplama yapıldığı, davacının talep etmiş olduğu kıdem tazminatı alacağının, ihbar tazminatı alacağının, ücretli izin alacağının, fazla mesai ücreti alacağının, hafta tatili ücreti alacağının varlığını ispatladığı, davacının fazla mesai ücreti alacağı ile hafta tatili ücreti alacağından 1/3 oranında hakkaniyet indiriminin yapılmasının gerektiği, her ne kadar davacı resmi ve genel tatil ücreti alacağı talep etmiş ise de bu alacaklarının varlığını ispatlayamadığı, mahkememizce görevlendirilen bilirkişi raporuna göre; davacının talep etmiş olduğu kıdem tazminatı alacağının net 20.891,73-TL, ihbar tazminatı alacağının net 5.511,68-TL, fazla çalışma ücreti alacağının net 22.600,21-TL, hafta tatili ücreti alacağının net 8.331,84-TL, yıllık ücretli izin alacağının net 3.549,64-TL olduğu, davacının bu alacaklarından davalıların birlikte sorumlu oldukları, bilirkişi raporunun da dosya kapsamına ve delillere uygun olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.“ şeklinde bir açıklama yazılmıştır.Mahkemenin gerekçeli kararı yukarıda içeriği belirtilen HMK. nun 297. Maddesine uygun değildir.Mahkemece davacının iddiaları kısaca açıklanmış ise de, davalıların savunmalarının ne olduğu yazılmamış, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller belirtilmemiş, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri açıklanmamıştır. Sonuç olarak Mahkemenin gerekçeli kararının ... Anayasası’ nın 141. Maddesinin amacına ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesine uygun olmadığı anlaşıldığından, kararın bozulması gerekmiştir. F)Sonuç: Temyiz olunan kararın, sair yönler incelenmeksizin, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.