Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14301 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4023 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, bayram tatili ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, davalıya ait işyerinde 2010 yılı Mayıs ayı başında çalışmaya başladığını, 16/08/2012 tarihinde iş sözleşmesinin feshedildiğini makineci olarak çalıştığını, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, bayram tatili ücreti ve ücret alacağını talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının 09/06/2010 tarihinde çalışmaya başladığını, 04/09/2012 tarihinde kendi isteği ile istifa ederek işten ayrıldığını, ücretlerinin banka kanalı ile ödendiğini, davacının yaptığı fazla mesailerinin bordosuna ilave edilerek kendisine ödendiğini, davacının iş yerinde makince olarak değil imalat işçisi yardımcı çırak olarak çalıştığını savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı tarafından sunulan istifa dilekçesinin incelenmesinde davacının 22/08/2012 tarihli istifa dilekçesi ile kendi istek ve rızası ile 04/09/2012 tarihinde işten ayrılmak istediğini bildirdiği, istifa dilekçesindeki imzaya herhangi bir itirazın bulunmadığı, davalı işyerinden emeklilik nedeniyle ayrılmış bulunan davalı tanıkları; davacının tiyatro oyuncusu olacağını ve turneye çıkacağını belirterek işyerinden istifa ederek işten ayrıldığını belirttikleri, davacı tanığı ...'ın davalı şirkette çalışmadığı, ...'ın ise işten ayrıldıktan 4-5 ay sonra davacının işten ayrıldığını, bu nedenle davacının işten ayrılması ile ilgili görgüye dayalı bilgisinin olmadığı, davacının kendi isteği ile istifa ederek işten ayrıldığı gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatının reddine, fazla çalışma ücret talebinin reddine, ücret, bayram ve genel tatil alacağının kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında iş sözleşmesinin kim tarafından feshedildiği uyuşmazlık konusudur. Davacı iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiğini ve birtakım belgeler imzalatıldığını beyan etmiştir. Davalı ise davacının istifa ettiğini savunmuştur. Mahkemece bu istifa belgesine itibar edilerek kıdem ve ihbar tazminatı reddedilmiştir. Ancak davacı tanık anlatımı ve adı geçene de aynı şekilde belge imzalatıldığı dikkate alındığında, istifa dilekçesinin maktu olarak bilgisayar ortamında hazırlandığı, sadece davacı adı ve imzasının kalemle hazırlandığı, bu belge şekline göre belgelerin ayrılma sırasında işçiye imzalatıldığı, işçinin ayrılma iradesinin olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin kabulü gerekirken geçersiz belgeye itibar edilerek kendi isteğiyle ayrıldığı gerekçesiyle anılan taleplerin reddi hatalıdır.3-Davacının fazla mesai yapıp yapmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.Dosya içeriğine göre, davacı tanığı davacının fazla çalışmasını doğruladığı gibi davalı tanık anlatımları değerlendirildiğinde cüz'i de olsa haftalık fazla mesai yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle tanık anlatımları değerlendirmeye tabi tutularak özellikle işyerinin faaliyet alanına göre sezon olarak yoğun olduğu dönem belirlenerek bu sezon süresine göre 45 saati aşan haftalık fazla mesai hesaplanmalı ve hüküm altına alınmaldır. Eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.