Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13742 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3170 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ücret alacağı, satış ve jestiyon primi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde doğu-güneydoğu illerinden sorumlu bölge şefi olarak 1.7.2004-15.06.2006 tarihleri arasında çalıştığını, son olarak ayda net 2.400 TL ücret aldığını, 2006 Mayıs ayına ait primi olan 450 TL ile 2006 Haziran ayına ait olan maaş + prim alacağı 2400 TL’nin ödenmediğini, 2005 yılı satışları nedeniyle şirketten 10.000 $ prim alacağı da bulunduğunu, 1.3.2005-2.5.2005 ve 2.5.2005 tarihli yazılarda belirtilen tüm yıllık kotaların davacı tarafından doldurulduğu halde 10,000 Dolar prim alacağının halen ödenmediğini ileri sürerek, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ücret, satış ve jestiyon primi alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının 17.4.2004’de işe başladığını, satış temsilcisi olarak görev yaptığını, istifa ettiği 15.6.2006’ya kadar çalıştığını, şirkette satış şefi olarak bir unvan bulunmadığını, ücrete ilişkin beyanları imzalı ücret bordrolarında görüldüğü üzere gerçeği yansıtmadığını, davacının 850 TL net ücret aldığını, her türlü işçilik alacağı tam ve eksiksiz olarak ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının fazla çalışma alacaklarının ödenmediği ve davacının fazla çalışma alacağının bulunduğu, hafta tatilinde çalıştığının ispat edilemediği, davacının satış temsilcisi sıfatıyla çalıştığı ve jestiyon primine hak kazanamadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir. Somut uyuşmazlıkta, davacı işçi bölge satış şefi olarak çalıştığını ve son ücretinin net 2.400,00 TL ücret olduğunu iddia etmiş, davalı ise davacının satış temsilcisi olarak en son 850,00 TL net ücretle çalıştığını savunmuştur. Mahkemece emsal ücret araştırması kapsamında bir kısım yazılar yazılmış ise de, dosyaya bildirilen bir emsal ücret bulunmamaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ücret bordrolarına itibar edilerek 1.256,10 TL brüt ücret üzerinden hesaplamaya gidilmiştir.Mahkemece yapılacak iş; öncelikle davacının davalı işyerindeki görev tanımını kesin olarak tespit etmek, ardından davacının meslekte geçirdiği süre, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş ve çalışma süresi de belirtilmek suretiyle yukarıdaki ilkeler doğrultusunda, ilgili sendika ve meslek kuruluşlarından emsal ücret araştırılarak, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildikten sonra ücret seviyesini belirlemek ve bu ücrete göre alacakları bilirkişiye hesaplatıp hüküm altına almaktır. Eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi hatalıdır.3-Davacının jestiyon primi alacağına hak kazanıp kazanmadığı taraflar arasındaki diğer bir uyuşmazlık noktasıdır.Davacı, Malatya bölge satış şefi olarak çalıştığı davalı işyerinde 2005 yılına ait satış kotalarını doldurduğu iddiasıyla 10.000,00 ... jestiyon primi isteğinde bulunmuş, 01.03.2005 ve 02.05.2005 tarihli şirket iç yazışmalarını sunmuş ve jestiyon prim alacağına ilişkin davalı işveren kayıtlarına dayanmıştır.Dosyaya sunulan davalı şirketin iç yazışmalarında 01.05.2005-31.01.2006 döneminde tüm ürünlerde kotalarını dolduran bölge satış temsilcilerine de 5.000,00 ... özel jestiyon primi ödeneceği belirtilmiştir. Buna göre, Mahkemenin davacının satış temsilcisi olduğu ve jestiyon priminden yararlanamayacağına yönelik gerekçesi yerinde değildir.Diğer taraftan, davacı jestiyon primi konusunda delilleri arasında işveren kayıtlarına dayanmıştır. Mahkemece 6100 sayılı HMK’nın 218. maddesi uyarınca işlem yapılmış, davacının sunduğu şirket iç yazışmaları davalı tarafından kabul edilmesine karşın, jestiyon primine dair işyeri kayıtları sunulmamıştır.6100 sayılı HMK’nın 219. maddesi taraflara kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmeleri zorunluluğunu getirmiştir. Aynı maddeyi takip eden 220. maddesinde ise belgeyi ibraz etmeme halinde ne tür bir işlem yapılacağı belirtilmiştir. Buna göre; “(1) İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükût ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir.(2) Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir.(3) Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir”. hükümlerine yer verilmiştir.4857 sayılı İş Kanunu’nda kayıt tutma yükümlülüğü genellikle işverene verilmiştir. İşçi alacakları konusunda işveren kayıtlarına dayanıldığında, bu kayıtları tutma zorunluluğu olan işverenin bu belgeleri mahkemeye ibraz etme zorunluluğu vardır. İşverenin ibraz etmemesi halinde ise 6100 sayılı HMK’nın 220. maddesi uyarınca işlem yapılması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davacının davalı işyerinde tartışmalı olan görevinin açık bir şekilde belirlenmesinden sonra davacının jestiyon primi alacağının belirlenmesi gerekir. Mahkemece ilgili usul hükümleri yerine getirilmeden eksik inceleme ve araştırma ile taleplerin reddi isabetsizdir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.