MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, ücret, asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini iddia ederek, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık ücretli izin ve asgari geçim indirimi alacaklarının tahsilini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. D) Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:Anayasanın 141 inci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 26.05.2008 gün ve 2007/20517 Esas, 2008/12483 Karar sayılı ilamı).Dosya içeriğine göre; Mahkemece yargılama safhasında birden fazla bilirkişi raporu alınmış, ancak kararda itibar edilen rapor ve nedeni belirtilmemiştir. Kararda davacının hizmet süresinin 01.11.2010 tarihli bilirkişi raporu ile belirlenen 13.09.2004-05.12.2009 tarihlerinin olduğu açıklanmasına karşın hüküm fıkrasında kıdem tazminatının 28.10.2004-05.12.2009 tarihli hizmet süresinin esas alınıp hesaplandığı 22.03.2011 tarihli ek rapora göre hüküm altına alındığı görülmüştür. Karar bu açıdan gerekçesizdir.Ayrıca yıllık ücretli izin alacağı dava ve ıslah miktarına göre toplam 2.354,05 TL. talep edilmesine karşın 3.354,05 TL'ye hükmedilmesi hatalıdır.Kabule göre; asgari geçim indirimi alacağına yasal faiz yerine banka mevduat faizinin uygulanması da isabetsizdir.Belirtilen nedenlerle usul ve kanuna aykırı kararın bozulması gerekmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 07.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.