Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1360 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 27290 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (İŞ)DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı Talebinin Özeti:Davacı vekili, davacının davalı şirkete ait maden ocağında, 01/11/1999 tarihinde vagoncu ve kürekçi olarak çalışmaya başladığını, iş akdinin son olarak 14/12/2011 tarihinde işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini, davacının hizmet süresi boyunca sadece 3-4 aylık dönemlerde başka şirketlere ait işyerlerinde çalıştığını, davacının 05/10/2011 tarihinde ameliyat olduğunu ve 45 günlük istirahat raporu aldığını, raporda davacının ağır işlerde çalışamayacağının belirtildiğini, davacının aldığı doktor raporunu işverene sunduğunu, işverenin davacıya "artık işimize yaramazsın..." diyerek davacıyı işyerinden kovduğunu, işveren tarafından davacının hak kazandığı tazminatların ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile izin ücreti, fazla çalışma ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarını talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının davalı şirkete ait maden ocağında 16/11/2000 tarihinde çalışmaya başladığını, davacının çalışmasının fasılalı olduğunu, 22/01/2009 tarihinde davacıya kıdem tazminatı ödendiğini, davacının işvereni ibra ettiğini, davacının 02/03/2009 tarihinde tekrar işe başladığını ancak beş ay kadar işe gelmediğini, işe gelmemesini haklı gösterecek bir mazerette sunmadığını bunun üzerine 01/02/2012 tarihinde davacının işine son verildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiği gerekçesiyle, talep edilen tüm alacakların bilirkişi raporu doğrultusunda kabulüne ya da kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasındaki ilk uyuşmazlık, davalı vekilinin ödeme savunmasının mahkemece değerlendirilip değerlendirilmediği noktasında toplanmaktadır.Ödeme savunması hukuki niteliği itibariyle bir itiraz olup, yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece re'sen nazara alınması gerekir.Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacıya 22/01/2009 tarihinde kıdem tazminatı ödendiğini savunmuş ve delil olarak dilekçe ekinde bir kısım ödeme belgeleri ibraz etmiştir. Mahkemece bu ödeme belgeleri konusunda davacı tarafın beyanları alınmadığı gibi kararda da bu belgeler hakkında bir değerlendirme yapılmamıştır.Bu nedenle, mahkemece söz konusu ödeme belgeleri davacı tarafa özellikle davacı asile gösterilerek diyecekleri sorulmalı, imza inkarında bulunulması durumunda imza incelemesi yaptırılmalı ve sonucuna göre ödeme olup olmadığı saptanmalı, ödeme olgusu kabul edildiği takdirde ödenen miktar hesaplanan kıdem tazminatı alacağından mahsup edilmelidir. Mahkemece, bu hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.3- Dosya kapsamından, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin 14/12/2011 tarihinde feshedildiği anlaşılmakla, hüküm altına alınan kıdem tazminatı alacağına fesih tarihi olan 14/12/2011 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken 30/01/2009 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi de isabetsizdir.4-Davacı vekili dava dilekçesinde 400 TL izin ücreti talep etmiş, bilirkişi raporu doğrultusunda davasını ıslah ederek talep edilen alacak miktarını 1.687,47 TL'ye yükseltmiştir. Buna göre, hüküm altına alınan izin ücreti alacağının 400 TL'lik kısmına dava tarihinden itibaren kalan kısmına ise ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, hüküm altına alınan izin ücreti alacağının 500 TL'lik kısmına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi de hatalıdır. 5-Dava tarihinin 11/06/2012 olmasına rağmen, karar başlığında 03/07/2012 olarak yazılması hatalıdır.6-Mahkemece hüküm altına alınan alacakların bir kısmına ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesine rağmen, ıslah tarihinin hüküm fıkrasında yazılmaması kararın infazında tereddütlere yol açabileceğinden hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.